Türkiye’de Cumhuriyet’in ilandan sonra siyasal alandaki devrimlere hız
verilmesiyle çağdaş bir devlet yapısı oluşturulmak istenmiş, girişilen radikal
reformlarla yalnızca idari modernleşme hedeflenmemiş, bunun yanında toplumsal yapının
da dönüştürülmesi için önemli adımlar atılmıştır. Ancak, siyasal alanda umulan değişimin
kısa sürede elde edilmesinden farklı olarak, Osmanlı’dan devralınan katılaşmış
ve geri plana itilmiş insan sermayesini dönüştürmek bilindiği gibi kolay
olmamıştır. Her şeyden önce, şehir merkezlerinde toplulaşmış okur-yazar kesimin
genel nüfusa göre oldukça düşük bir oranı teşkil etmesi, Cumhuriyet
idarecilerinin yüz yüze kaldıkları ciddi bir sorundur. Öte yandan 1928 yılında
Latin harflerinin kabulünden sonra vatandaşların eğitilmesi meselesi dönemin temel
gündem maddelerinden birini oluşturmuştur. Bilindiği gibi, toplumsal
kalkınmanın temel dinamiklerinden biri olan nitelikli insan sermayesinin elde
edilmesi için Cumhuriyet’in ilk yıllarında yoğun çabalar sarf edilmiştir. Bu
doğrultuda 17 Nisan 1940 tarihinde kabul edilen 3803 sayılı Köy Enstitüleri Kanunu
ile okul ve öğretmenden yoksun bölgelere ulaşılmaya çalışılarak taşranın eğitim
ihtiyacına cevap verilmeye çalışılmıştır. Köy Enstitüleri ile ilgili genel
kabulün aksine bu sistemle yalnızca öğretmen değil, aynı zamanda teknisyen,
sağlık personeli ve modern tarım tekniklerinden haberdar eğitimli yeni bir
insan profili yetiştirilmeye çalışılmıştır. Köy Enstitüleri’nin 1940’ların
sonlarından itibaren, bir dönüşüm sürecine girildiği bilinmekle birlikte, bu
enstitülerin Anadolu aydınlanmasının özgün bir örneği olduğu gerçeği göz önünde
tutulmalıdır. Nitekim bahse konu olan dönemde Türkiye’de faaliyet gösteren
British Council yetkililerinin Londra’daki merkez büroyla yazışmalarına konu
olan Köy Enstitüleri özgün ve dikkat çekici ölçüde başarılı bulunmuştur.
Dahası, British Council yetkililerinin girişimleriyle Köy Enstitüleri ve
İngiltere’de benzer faaliyetler yürüten Young Farmers Club arasında eğitim
temelinde işbirliği kurulması için çalışılmıştır. Hatta o dönem için radikal
sayılabilecek öğrenci değişim programı gibi uygulamalar için de British Council
yetkilileri Köy Enstitüleriyle işbirliği olanağı yaratmaya çalışmışlardır. Bu
çalışmada incelenen British Council evrakından yola çıkılarak Cumhuriyet döneminde
girişilen reformlar arasında günün şartlarından doğmuş, özgün bir uygulama olan
Köy Enstitülerine farklı bir pencereden ışık tutulmaya çalışılmıştır.
In Turkey after the proclamation of the Republic, a
modern state structure by speeding up the revolution in political life was to
be formed. With the radical reforms in the first years of the Republic, not
only administrative modernization was targeted, but also important steps were
taken to transform the social structure. However, unlike the short-term change
that is expected in the political sphere, it is not easy to transform the
toughened human capital that has been taken over from the Ottoman Empire and
has been pushed back into the past. First and foremost, the fact that the
aggregated literacy of the urban centers was quite low compared to the general
population was a serious problem faced by the Republican administrators. On the
other hand, the issue of educating citizens after the adoption of Latin letters
in 1928 was one of the main agenda items of the period. As is known, intensive
efforts have been made in the first years of the Republic in order to obtain
qualified human capital, which is one of the basic dynamics of social
development. In this direction, with the Village Institutes Law No. 3803,
adopted on 17 April 1940, it was tried to reach the regions lacking school and
teacher and answer the educational needs of the provinces. Contrary to the
general acceptance of the Village Institutes, this system has not only tried to
educate teachers, but also a new human profile who are technicians, health
personnel and aware of modern agricultural techniques have been tried to be
educated. It is known that the Village Institutes had been in the process of transformation
since the late 1940s, it should be taken into consideration that these
institutes are a unique example of Anatolian enlightenment. Indeed, Village
Institutes, which were subject to correspondence with headquarters in London
and the British Council officials who were active in the said period in Turkey,
have been found unique and remarkably successful. Moreover, at the
initiative of British Council authorities it has been tried to establish cooperation
on the basis of education between the Village Institutes and the Young Farmers
Club, which carries out similar activities in England. In fact, the British
Council authorities have tried to create cooperation with the Village
Institutes in order to implement a student exchange program that could be
considered radical for that period. Based on the British Council documents
examined for this study, it has been attempted to shed light from a different
window to the Village Institutes, which were born from the conditions of the
day between the reforms initiated in the Republic period.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | July 26, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 34 Issue: 1 |