İlk örneğine M.Ö. ikinci asırda Hunlar arasında rastlanan, İslâmiyet’ten önceki
dönemlerde “yuğ” merasimine bağlı olarak terennüm edilen ve Orhun Yazıtlarında “sıgıt” teriminin karşılığı olan ağıt yakma geleneği, günümüzde de canlı bir
şekilde yaşatılmaktadır. Anadolu sahasında; bayatı, deme, deşet, deyiş, deyişet, dil,
las, lavik, ölgülü, sabu, sızılama, şin, şivan, yakım, yas vb. kelimelerle de bilinen
ağıtların en çok söylendiği yerlerden biri Çukurova bölgesidir.
Tamamen yaşanılan olaylarla ilgili olan ve yüreğin derinliğinde hissedilen acı-
ların şiirleşmesiyle ortaya çıkan ağıtlar, daha çok hanımlar (anne, eş, nine, gelin,
nişanlı, abla vs.) tarafından söylenir. Ağıtlarda başta ölüm olmak üzere insanoğlunun canını yakan, yüreğini sızlatan her türlü olaya yer verilir. Çukurova yöresinde
tespit edilen ağıtlardan bazıları; gurbet, ayrılık, sevda, hastalık, ölüm ve kaybedilen
eşyalar gibi konular üzerine yakılırken, bir kısmı da Ermenilerin Türklere karşı
uyguladıkları insanlık dışı zulmü ve insafsızca yapılan katliamları konu almaktadır. Bu gün çeşitli sanatçılar tarafından seslendirilen “Haçin Ağıtı” başta olmak
üzere konuyla ilgili birçok ağıt örneğinde; masum insanların diri diri fırınlara
doldurulup yakılması, derilerinin yüzülmesi, kazanlarda kaynatılması, süngülerle
parçalanması, kazıklara oturtulması, çocukların yetim, hanımların dul bırakılması ve kadınlara/kızlara tecavüz edilmesi gibi konular yakılan ağıtlarla ebedîleştirilmiştir.
Bu ağıtlar, Birinci Dünya Savaşından sonra Çukurova bölgesine gelen Ermenilerin Fransızların da kışkırtmasıyla Türkler üzerinde nasıl bir soykırım uyguladı-
ğının somut delilidir. Bildiride, konuyla ilgili olarak yakılan ağıtlar tespit edilerek,
çeşitli yönleriyle (psiko-sosyolojik açıdan) değerlendirilecektir.
Journal Section | Eğitim ve Toplum Sayı 16 |
---|---|
Authors | |
Publication Date | May 2, 2017 |
Submission Date | September 2, 2016 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 6 Issue: 16 |
Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler alanında Türkçe makale yayınlamaktadır. Dergi basılı olarak Türkiye ve yurt dışındaki kütüphanelere ulaşmakta, elektronik nüshası ise pek çok index tarafından taranmaktadır.