Türkiye has a foreign-dependent structure in terms of energy because it cannot meet its energy needs from domestic resources. Natural gas has become a determining factor in Türkiye’s economic and political decisions while meeting Türkiye’s energy needs due to its use in many areas. Russia, a country rich in energy resources, is an important actor in meeting Türkiye’s natural gas needs. Although Russia ranks first in the distribution of natural gas imported by Türkiye according to source countries, the fact that the Russian economy is based on the income obtained from oil and natural gas exports creates a mutual dependency in bilateral relations. While Russia aims to continue transferring natural gas to Europe, which is one of the most important natural gas markets, on the other hand, Türkiye aims to reach the status of a central country (hub) in energy, thanks to its geopolitical location. Ensuring energy security, one of the current security issues has become more prominent after political and military crises for countries that both produce and consume energy resources. Each project that is put into operation in energy trade can change the balance in the international arena. In this article, it is emphasized that Türkiye and Russia are important actors in natural gas trade for each other; the effects of TANAP and TurkStream projects and the Ukraine-Russia War on the interdependence relationship between the two countries were examined. In the study, after explaining the concepts of energy security and interdependence, the energy profiles and policies of the two countries were examined. Then, the development and results of the two projects that form the basis of the study will be discussed. In the general evaluation made at the end of the study, it was concluded that TANAP’s provision of alternative natural gas resources to Türkiye and Europe provides strength to Türkiye in the interdependence with Russia, and the diplomatic contacts between Türkiye and Russia after the Ukraine-Russia War brought Türkiye closer to its goal of becoming a hub.
This study was presented by me at the ECLSS Antalya Conference on October 21, 2023.
Türkiye, enerji ihtiyacını yerli kaynaklar tarafından karşılayamaması nedeniyle enerjide dışa bağımlı yapıya sahiptir. Doğal gaz, birçok farklı alanda kullanımı nedeniyle Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılarken, ekonomik ve siyasi kararlarını da belirleyici bir unsur haline gelmiştir. Enerji kaynakları bakımından zengin bir ülke olan Rusya, Türkiye’nin doğal gaz ihtiyacını karşılamada önemli bir aktördür. Türkiye’nin ithal ettiği doğal gazın kaynak ülkelere göre dağılımında, Rusya birinci sırada yer almasına karşın Rusya ekonomisinin petrol ve doğal gaz ihracatından elde edilen gelire dayanması, ikili ilişkilerde karşılıklı bir bağımlılık yaratmaktadır. Rusya, en önemli doğal gaz pazarlarından Avrupa’ya sevkiyat gerçekleştirmeyi sürdürmeyi amaçlarken; Türkiye, jeopolitik konumu sayesinde, enerjide merkez ülke (hub) statüsüne erişmeyi amaçlamaktadır. Güncel güvenlik konularından biri olan enerji güvenliğinin sağlanması, enerji kaynaklarını hem üreten hem de tüketen ülkeler açısından siyasi ve askeri krizler sonrası daha da ön plana çıkmıştır. Enerji ticareti konusunda faaliyete geçen her bir proje, uluslararası arenadaki dengeleri değiştirebilmektedir. Bu makalede, Türkiye ile Rusya’nın doğal gaz ticaretinde birbirleri açısından önemli aktörler olduğuna vurgu yapılarak; TANAP ve TürkAkım projelerinin ve Ukrayna-Rusya Savaşı’nın, iki ülke arasındaki karşılıklı bağımlılık ilişkisine olan etkileri incelenmiştir. Çalışmada öncelikle enerji güvenliği ve karşılıklı bağımlılık kavramları açıklandıktan sonra, iki ülkenin enerji profilleri ve politikaları incelenmiştir. Ardından, çalışmanın temeli oluşturan iki projenin gelişimi ve sonuçları ele alınacaktır. Çalışma sonunda yapılan genel değerlendirmede, TANAP’ın Türkiye ve Avrupa’ya alternatif doğal gaz kaynağı sağlamasının Türkiye’ye güç sağladığı ve Ukrayna-Rusya Savaşı ardından Türkiye ile Rusya arasında gerçekleşen diplomatik temasların, Türkiye’yi "hub" olma hedefine daha da yaklaştırdığı sonucuna varılmıştır.
Bu çalışma, 21 Ekim 2023 tarihinde ECLSS Antalya Konferansı'nda sunumu tarafımca gerçekleştirilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Regional Studies, International Relations (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | May 31, 2024 |
Submission Date | November 19, 2023 |
Acceptance Date | February 25, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 9 Issue: 1 |