Problem Durumu: İnsanlık tarihi boyunca pek çok savaş, hastalık ve doğal afetlere rağmen, insanoğlunun yaşama tutunma ve hayatta kalma çabası galip gelmiştir. Elbette insanı bu kadar güçlü yapan pek çok kişilik özelliği vardır. Yaşam güçlükleri karşısında, bireye mücadele gücü veren, mücadeleyi anlamlı kılan en önemli güç umuttur. Umut, hedefi elde etmeyi isteme ve hedefi elde edebilmek için kendisinde güç hissetme (agency) ve hedefi elde edebilmek için yollar bulabilme becerisi (Pathways) olmak üzere iki boyutlu tanımlanmıştır. Umut hedefe ulaşmada bütün pratik yollar tükendiğinde yaşanan bir duygu olmakla birlikte sadece karanlık zamanlarda hissedilen pasif bir duygu değildir. Umut, bireyleri olumsuz yaşam olaylarına karşı koruyan önemli bir psikolojik güçtür. Bu güç bireylerin, her tür yaşam
Hulya SAHIN BALTACI / Eurasian Journal of Educational Research 74 (2018) 99-122 119
zorluğuna karşın amaçlar belirleyerek, parlak bir geleceğin onları beklediği inancıyla yaşamda kararlılıkla ilerlemelerini sağlamaktadır. Bireylerin bir hedef belirleyip, bu hedefe ulaşmak için planlı biçimde davranmasını sağlayan umut, yaşam doyumunu ile ilişkilidir. Yaşam doyumu, kişinin yaşamının bütününe ya da özel alanlarına (aile hayatı, okul deneyimleri vb.) dair sahip olduğu olumlu, öznel değerlendirmeler olarak tanımlanmaktadır. Çocuk ve ergenlerdeki yaşam doyumunun kültürel ve sosyal faktörlerle ilişkili olduğu, ancak bu konuda yapılan çalışmaların sayıca az olduğunu belirtilmektedir. Ergenlerin duygusal yaşantıları, önyargıları ve sosyal cazibeleri üzerinde, okul çağındaki akran ilişkileri ve bu ilişkilerde akranlar tarafından kabul edilme, aile ve çevreyle ilişkiler yaşam doyumu üzerinde önemli bir belirleyici olmaktadır. Umut ve Yaşam doyumu kültürel ögelerden etkilenmektedir. Bununla birlikte kültürel farklılıkları ortaya koymaya yönelik araştırmalar oldukça sınırlıdır.
Araştırmanın Amacı: Bu araştırmanın temel amacı, Türk ve Amerikalı ortaokul öğrencilerinin yaşam doyumu ve umut düzeylerinin farklılık gösterip göstermediğini ortaya koymaktır. Ayrıca, cinsiyet, sosyo-ekonomik düzey ve ana-baba tutumlarına göre Türk ve Amerikalı öğrencilerde umut ve yaşam doyumunu incelemek amaçlanmıştır.
Araştırmanın Yöntemi: Bu araştırmada Türk ve Amerikalı ortaokul öğrencilerinin yaşam doyumu ve umut düzeylerinin farklılık gösterip göstermediğini ortaya koymak amacıyla betimsel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmaya 336 Türk ve 354 Amerikalı Ortaokul öğrencisi katılmıştır. Türk öğrencilerin 185’i (% 55.1) kız, 151’i (% 44.9) erkektir ve yaşları 12 ile 14 (M = 12.76, SD = .87) arasında değişmektedir. Amerikalı öğrencilerin 185’i (% 52,3) kız, 169’u (% 47,7) erkektir ve yaşları 12 ve 14 (M = 13,29, SD =.78) arasında değişmektedir. Türk öğrenciler; Türkiye’nin güneyinde yer alan bir ilin merkezindeki yedi farklı ortaokulda öğrenim gören gönüllü öğrencilerden oluşmaktadır. Amerikalı öğrencilerden oluşan diğer çalışma grubu, Kaliforniya Berkeley Üniversitesinin öğrencilere yönelik düzenlediği yaz okuluna devam eden gönüllü öğrencilerden oluşmaktadır. Araştırmada 8-16 yaş aralığındaki çocuk ve ergenler için geliştirilen Çocuklar İçin Umut Ölçeği ve Çocuk Ergenler için Kısaltılmış-Çok Boyutlu Yaşam Doyumu ölçeğinin İngilizce ve Türkçe formları kullanılmıştır.
Çocuklar için Umut Ölçeği İngilizce Formu; Toplam altı maddeden oluşan ölçeğin yapı geçerliği doğrulayıcı faktör analizi ile test edilmiş ve 2 faktörlü (amaca güdülenme ve amaca ulaşma yolları) yapı doğrulanmıştır. Ölçeğin test tekrar test güvenirlik katsayısı .73 olarak bulunmuştur. Cronbach Alpha katsayısı ise .83 olarak hesaplanmıştır. Madde toplam korelasyon katsayıları ise .51 ve .69 arasında değişmektedir. Bu araştırma için hesaplanan Cronbach Alpha katsayısı .80’dir.
Çocuklar İçin Umut Ölçeği Türkçe Formu (ÇUÖ); Ölçeğin yapı geçerliğine ilişkin bulgular, orijinal çalışmadaki iki faktörlü yapıyı destekler niteliktedir. Faktör analizi sonucunda orijinal faktör yapısıyla uyumlu 2 faktör (amaca güdülenme ve amaca ulaşma yolları) elde edilmiştir. Amaca güdülenme boyutu varyansın yaklaşık olarak %44’ünü açıklarken, amaca ulaşma yolları boyutu varyansın %14’ünü açıklamıştır. İki faktörlü yapı toplam varyansın yaklaşık %58’ini açıklamıştır. ÇUÖ puanları ile Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği puanları arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki
120 Hulya SAHIN BALTACI / Eurasian Journal of Educational Research 74 (2018) 99-122
bulunmuştur. ÇUÖ’nün tüm ölçek için Cronbach alfa iç-tutarlık katsayısı .74 olarak bulunurken, test-tekrar test korelasyon katsayısı .57’dir. Bu araştırma için hesaplanan Cronbach Alpha katsayısı ise.78’dir.
Kısaltılmış-Çok Boyutlu Yaşam Doyumu İngilizce Formu (BMSLSS); ölçek her bir madde yaşam doyumunun (aile, okul, arkadaş, kendi ve çevre) beş farklı boyutunu ölçen beş maddeden oluşmaktadır. Ölçeğin Cronbach alfa iç-tutarlık katsayısı .85’dir. Açıklayıcı faktör analizine göre, tüm maddeler varyansın % 50’sini açıklamaktadır ve madde yükleri .65 ile .73 arasında değişmektedir. Bu araştırmada hesaplanan Cronbach Alpha katsayısı .82’dir.
Kısaltılmış-Çok Boyutlu Yaşam Doyumu Türkçe Formu; Ölçeğin test-tekrar test güvenirlik katsayısı.83, Cronbach Alpha katsayısı ise.89’dur. Madde toplam korelasyon katsayıları .64 - .78 arasında değişmektedir. Açıklayıcı faktör analizine göre, tüm maddeler varyansın % 48’ini açıklamaktadır ve madde yükleri .49 ile .82 arasında değişmektedir. Bu araştırmada hesaplanan Cronbach Alpha katsayısı .81’dir.
Araştırmanın Bulguları: Araştırmada, Türk ve Amerikalı ortaokul öğrencilerinin yaşam doyum düzeyleri arasında Türk öğrenciler lehine anlamlı bir fark bulunmuşken, umut düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Bir diğer bulguya göre, Türk öğrencilerin sosyo-ekonomik düzeylerine göre umut düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Farkın kaynağını bulmak için yapılan Bonferroni testine göre üst sosyo-ekonomik düzeydeki öğrencilerin umut düzeyleri puanları alt sosyoekonomik düzeydeki öğrencilerin puanlarından anlamlı olarak daha yüksektir. Amerikalı öğrencilerde; anne-baba tutumu hem umut hem de yaşam doyumu puanlarında anlamlı farklılığa yol açmıştır. Aynı şekilde ana-baba tutumu* SED etkileşimi hem umut hem de yaşam doyumu puanlarında anlamlı farklılığa yol açmıştır. Bonferroni testi sonuçlarına göre, demokratik anne-baba tutumuna sahip öğrencilerin umut ve yaşam doyumu puanları otoriter ve koruyucu ana-baba tutumuna sahip öğrencilerin puanlarından anlamlı olarak daha yüksektir.
Araştırmanın Sonuçları ve Öneriler: Araştırmada, Türk ve Amerikalı öğrencilerin umut düzeyleri arasında fark bulunmazken, Türk öğrencilerin yaşam doyumlarının Amerikalı öğrencilerden daha yüksek olduğu bulunmuştur. Umut düzeyleri arasında fark çıkmaması ergenlik sorunlarının evrensel olması ve hangi kültürde olursa olsun, akademik başarının önemsendiği, akademik yaşamın yoğun olduğu bir dönemde olmaları ile açıklanabilir. Umut düzeyi ile fiziksel iyilik hali arasında pozitif ilişki vardır. Ergenlik döneminde hangi kültürde olursa olsun hızlı bedensel değişim, gelişim ve değişime uyum sağlamak gelişim görevidir. Türk ve Amerikalı öğrenciler, ön-ergenlik dönemindedirler. Her iki gruptaki öğrenciler de bu dönemdeki bedensel, psikolojik ve akademik sorunları yaşamaktadırlar. Umut ile akademik başarı/kaygı arasındaki ilişkiyi ortaya koyan araştırmalar elde edilen sonucu destekler niteliktedir. Bu nedenlerle, Türk ve Amerikalı öğrencilerin umut düzeyleri benzerlik göstermiş olabilir. Türk öğrencilerin yaşam doyumu düzeylerinin Amerikalı öğrencilerden yüksek çıkması kültürel ve çevresel faktörlerle açıklanabilir. Ergenlik içinde yaşam doyumu; beden imgesi ve pozitif benlik algısı değerlendirmeleri gibi kişisel olduğu kadar çevresel faktörlerden de etkilenir. Bu çevresel faktörler kültürden kültüre
Hulya SAHIN BALTACI / Eurasian Journal of Educational Research 74 (2018) 99-122 121
değişir. Literatürde, yakın ilişkilerin ve kültürün yaşam doyumunu açıklamada daha fazla etkiye sahip olduğunu belirtilmektedir. Aile ve çevreyle ilişkiler bireyin yaşam doyumunu etkileyebilmektedir Toplulukçu toplumlarda kişilerarası ilişkiler daha yakın ve destekleyicidir. Bu nedenle Türk öğrencilerin yaşam doyumları Amerikalı öğrencilerin yaşam doyumlarından daha yüksek çıkmış olabilir. Umut düzeyinin Türk ve Amerikalı ergenlerde farklılaşmaması, ergenlik dönemi özelliklerinin kültürel etkilerden daha baskın olduğu şeklinde yorumlanabilir. Son olarak, araştırma bulgularından yola çıkarak, ergenlerin umut düzeylerini artırmaya yönelik kültürden bağımsız temel ve ikincil önleme çalışmaları planlanabilir. Ayrıca, anne-babalık davranışlarının çocuk/ergenlerin üzerindeki önemini ve olası sonuçlarını vurgulamak amacıyla ebeveynlere yönelik seminer ve eğitimlerin verilmesi önerilmektedir. Her çalışmada olduğu gibi bu araştırmanın da sınırlılıkları vardır. En önemli sınırlılık, araştırmada ele alınan ana-baba tutumunun ergenlerin algılarına dayalı olarak belirlenmiş olmasıdır. Benzer çalışmalarda ana-baba tutumunun bir ölçekle belirlenmesi önerilmektedir.
Purpose: In the literature, it has been stated that hope and life satisfaction in childhood and adolescence are associated with cultural and social factors. This study aimed to discover whether Turkish and American adolescents differ in their life satisfaction and hope levels, by examining hope and life satisfaction in Turkish and American adolescents according to variables such as gender, socioeconomic status (SES), and parental attitudes.
Research Methods: In the study, a descriptive research design was employed during the data collection and analysis phases.Findings: According to the first findings of the research, there was a significant difference between the life satisfaction of Turkish students and that of American students in favor of the Turkish students, whereas their hope levels did not vary significantly. In addition, the life satisfaction and hope levels of students from both countries did not differ according to gender. Another finding of the study was that the hope level of Turkish students with high socioeconomic status (SES) was higher than that of those with medium and low SES. The results indicated that parental attitudes did not differ significantly regarding the hope and life satisfaction levels of Turkish students, whereas there were significant differences both in the hope and life satisfaction levels of American students regarding parental attitudes. Implications for Research and Practice: The study did not find any difference between the hope levels of Turkish and American students, whereas it observed that the life satisfaction of Turkish students was higher than that of the American students. This finding can be explained, as adolescence problems are universal and are given high importance in every culture
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 20, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 18 Issue: 74 |