Endüstri Devrimi, kültürel, ekonomik, sosyal ve fiziksel anlamda çağın gördüğü en önemli sıçrayış, kentlerin ve toplumların şekillenmesindeki en önemli adımdır. Bu önemli olayın ve etkilerinin kentlerdeki izlerinin korunabilmesi ve gelecek çağlara aktarılabilmesi, imgelerinin korunması ile mümkündür. Bu bağlamda, koruma bilincinin kazanılması sürecinde kayıplar verilse de akademik bilinç, halkın aidiyet hissi, ulusal ve uluslararası örgüt bağlantıları, yasal sınırlılıklar, ekonomik yapılanmalar ve çağın dönüşümü, bu imgesel anıtları bir kültür simgesi olarak “endüstri mirası” adı altında korumaktadır. Diğer taraftan, değişen dünya düzeni bu anıtların, alanların ve hatta peyzajların yeniden işlevlendirilmesi ile hayat bulmasının önünü açmıştır. Bu çalışma, endüstriyel miras kavramının gelişimini, dünya ve Türkiye’de ne şekilde geçerlilik kazandığını ve yeniden işlevlendirme yönünde nasıl bir yol izlendiğini inceleyerek İzmir Yeni Kent merkezi ve çeperi üzerinden yaşanılan sorun ve potansiyellerin tespiti üzerinde durmaktadır. Alan olarak İzmir Yeni Kent merkezinin seçilmesinin nedenleri, mevcuttaki eski sanayi ve depolama alanlarının üzerinde gelişen yüksek yoğunluklu konut ve ofis yapılarının, koruma altındaki endüstriyel miras yapılarında yarattığı baskıyı tartışabilmek ve liman arkası bölgesindeki kümelenmenin kentin gelişimindeki kültürel, toplumsal ve ekonomik potansiyellerini tespit edebilmektir.
“Industrial Revolution” is undoubtedly the most important leap in cultural, economic, social and physical terms and the most important step in shaping of cities and societies. Preserving the traces of this important event and its impacts upon cities as witness for future generations is possible by way of preserving the image of industrial heritage. In this context, despite the failures in process of raising awareness for conservation, the fact that academic consciousness, sense of belonging, national and international institutional links, legal limitations, economic circumstances and the overall means of ongoing transformation ensure these imaginary monuments be preserved as cultural symbols under the title of "industrial heritage". In addition, the changing world aids for redevelopment and refunctioning of these monuments or premises as a whole within their surrounding landscapes. While this study examines the development of industrial heritage, how the concept gained validity in the world and in Turkey, and how it has been re-functionalized, it focuses on identification of problems and potentials experienced in the case of Izmir New City Center and its peripheries. Having chosen the new city center of Izmir as the case, the discussions dwell upon the pressure created by high-density residential and non-residential uses upon the industrial heritage sites to be protected, and aim at examining the cultural, social and economic potentials of the cluster in the rear port area within the overall development of the city center.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Architecture |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 3 Issue: 2 |