Kentler içinde yaşadığı toplumun sosyokültürel ve sosyoekonomik yapılarına göre tarihsel süreçte meydana getirdiği mekânlarla bir bütündür. Kendilerine özgü yanları ve farklılıklarıyla diğer kentlerden ayrılmaları onları kimlikli kılar. Kent kimliğinin önemli bir bileşeni olan kent mimarisi ise kentin yapısal çevresini oluşturmakta ve toplumun hayatını şekillendirmektedir. Ancak bu kavram günümüzde anlamını kaybetmekle karşı karşıyadır. Ülkemizde imar uygulamaları ile yapılar biçimlenmekte ve bu yapıların bir araya gelmesiyle de kentler oluşmaktadır. Birçok kentimizde yapılan imar uygulamaları sonucunda, bu kentlerin zamanla özgünlüğünü yitirerek kimlik belirsizliğine neden olduğu gözlenmektedir. Bu çalışma, günümüz yapıların biçimlenme sürecinde aktif rol alan imar yönetmeliklerinin kent üzerindeki etkisini göstermeye çalışmaktadır. Yapılan strateji ve değişikliklerin kent ölçeğindeki etkileri Denizli kenti üzerinden incelenmiştir. Geçmişte sahip olduğu zengin tarihi ve kültürüne rağmen günümüzdeki kent merkezinin geçmişinden ve çevresinden kopuk olarak gelişmesi, yapılan uygulamalarda kimliğin arka planda bırakıldığını göstermektedir. Çalışmada, kentin mekânsal tarih sürecinde ilk yerleşim yeri olan günümüz Denizli kent merkezi ve yakın çevresi incelenmiştir. 1985 yılında yayımlanan ilk imar yönetmeliği öncesi kentin geleneksel ve organik dokusu ile uygulamalar sonrasındaki farklılıklar morfolojik açıdan incelenmiştir. Yönetmelik maddelerinin mimari anlamdaki süreçleri ve sonuçları araştırılmıştır. Araştırma sonucunda yapılan değerlendirmeler, yapı üzerindeki etkisi ve yapı grupları üzerindeki etkisi olarak ele alınmıştır. Uygulamalarda ortaya çıkan problemler ve eksik görülen çalışmalar saptanarak çözüm önerileri sunulmuştur. Böylece kent arşivine katkı sunulması düşünülmüştür. Bununla birlikte oluşmaya devam eden kentler için verilen kararlarda üçüncü boyutun öngörülebilmesinin öneminin vurgulanması amaçlanmıştır.
Cities are whole with the spaces they have created in the historical process according to the sociocultural and socioeconomic structures of the society in which they live. Their uniqueness and differences from other cities give them an identity. Urban architecture, which is an essential component of urban identity, forms the structural environment of the city and shapes the life of the society. However, this concept is faced with losing its meaning today. In our country, buildings are formed with zoning practices, and cities are created by the combination of these structures. As a result of the zoning practices carried out in many of our cities, it is observed that these cities lose their originality over time and cause identity uncertainty. This study tries to show the effect of zoning regulations, which play an active role in the shaping process of today's buildings, on the city. The effects of the strategies and changes made on the city scale were examined over the city of Denizli. Despite the rich history and culture it had in the past, the development of the present city center away from its past and surroundings shows that the identity is left in the background in the practices. In the study, today's Denizli city center and its immediate surroundings, which was the first settlement in the spatial history of the city, were examined. Before the first zoning regulation was published in 1985, the traditional and organic texture of the city and the differences after the applications were examined in terms of morphology. The architectural processes and results of the regulation articles were investigated. The evaluations made as a result of the research were handled as the effect on the building and the effect on the building groups. Problems and deficient studies were identified and solutions were presented. Thus, it was thought to contribute to the city archive. Moreover, it is aimed to emphasize the importance of predicting the third dimension in the decisions made for the cities that continue to form.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Architecture |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 4 Issue: 2 |