Background and Aims: In our study, we aimed to investigate patients with nonvariceal upper gastrointestinal system bleeding who underwent esophagogastroduodenoscopy within the past one year and compared them against cases from the year 1993 and 2008. Materials and Methods: All patients diagnosed with nonvariceal upper gastrointestinal system bleeding who underwent esophagogastroduodenoscopy in the Gastroenterology Clinic of S.B.U. Derince Training and Research Hospital in the last one year were retrospectively reviewed. Demographic data, comorbidities, and esophagogastroduodenoscopy results of 160 patients were analyzed. The results were compared with data from 1993 and 2008. Results: In our patient cohort, the male:female ratio was 2:1 and the mean age was 59.8 years. The most common cause of bleeding was gastritis, followed by peptic ulcers. Ulcers were most commonly seen in the bulbus region. The presence of active bleeding was more common in bulbus ulcers compared to the antrum. The mean age and the proportion of women in our patient cohort were higher than in the 1993 and 2008 data. Additionally, duodenal and gastric ulcers were significantly reduced, while gastritis increased in patients from the last year as compared with those in 1993 and 2008. Conclusion: Nonvariceal upper gastrointestinal bleeding is more common in males and in older patients. The mean age of the patients increased and the frequency of ulcers decreased owing to the increase in life expectancy and success of Helicobacter pylori treatment over the past 25 years. Due to current treatment approaches, mortality rates associated with gastrointestinal system bleeding can be reduced.
Giriş
ve Amaç: Çalışmamızda kliniğimizde son 1 yılda varis dışı
üst gastrointestinal sistem kanaması tanısıyla özofagogastroduodenoskopi yapılan
vakaların incelenmesi, 1993 ve 2008 yılındaki verilerle karşılaştırılması
amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem:
S.B.Ü. Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği’nde son 1
yılda varis dışı üst gastrointestinal sistem kanama tanısıyla özofagogastroduodenoskopi
yapılan tüm hastalar, retrospektif olarak taranmıştır. Tespit edilen toplam 160
hastanın demografik verileri, komorbiditeleri ve özofagogastroduodenoskopi sonuçları
analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlar aynı bölgede elde edilen 1993 ve 2008
verileri ile karşılaştırılmıştır. Bulgular:
Erkek kadın oranı 2:1, ortalama yaş 59.8’dir. En sık gastritler, ikinci olarak
peptik ülser saptanmıştır. Ülserler en sık bulbusta görülmüştür. Bulbus
ülserlerinde antruma göre aktif kanama bulguları daha sıktır. 1993 ve 2008
verilerine göre yaş ortalaması ve kadınların oranı artış göstermektedir.
Duodenal ve gastrik ülserler anlamlı ölçüde azalırken gastritlerin oranı
artmaktadır. Sonuç: Varis dışı üst gastrointestinal
sistem kanamaları erkeklerde ve ileri yaşta daha fazladır. Son 25 yılda artan
yaşam süresi ve Helicobacter pylori
tedavi başarısındaki artışa bağlı olarak hastaların ortalama yaşları artmakta,
ülser sıklığı azalmaktadır. Güncel tedavi yaklaşımları sayesinde gastrointestinal
sistem kanamalarına bağlı mortalite oranları azaltılabilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 15, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 27 Issue: 1 |