Abstract
Aşı milliyetçiliği, çoğu zaman az gelişmiş ülkelerin aşıya erişimini zorlaştıracak şekilde bazı ülkelerin öncelikli olarak kendi vatandaşlarını korumak için aşı arzını garantileme süreci olarak ifade edilmektedir. COVID-19 salgını sürecinde uluslararası yardım programlarının yanında ülkelerin kamu diplomasisi ve yumuşak güç politikaları çerçevesinde kendi çabaları ile yaptıkları yardımlar söz konusudur. COVID-19 aşısına ulaşabilen sanayileşmiş ve gelişmiş ülkeler görece az gelişmiş ülkelere aşı bağışlayacaklarını açıklamışlardır. Gelişmiş ülkelerin çoğu aşıları diplomasi aracı olarak kullanmaktadırlar. Bu çalışma Türkiye'nin COVID-19 aşılarını dış politika aracı olarak kullanıp kullanmadığına odaklanmaktadır. Çalışma karşılaştırmalı bir yöntem kullanarak, COVID-19 salgınında Türkiye'nin aşı diplomasisinde başarılı olup olmadığını değerlendirmeye odaklanmaktadır. Çalışma salgın döneminde Türkiye ile gelişmiş ve gelişen ülkelerin aşı yardımlarını karşılaştırmaktadır. Makalede, Dünya Sağlık Örgütü açıklamaları ve ülkelerin resmi yardım duyurularından yararlanılmıştır. Türkiye, salgının ilk dönemlerinde yaşanan aşıya erişim sıkıntısını aştıktan sonra KKTC, Libya, Bosna-Hersek, Vietnam gibi az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere aşı gönderme kararı almıştır. Türkiye’nin aşı bağışları, salgın dönemindeki diğer sağlık ekipmanı yardımlarına nazaran daha sınırlı kalmıştır.