Abstract
In the last century of the Ottoman Empire, civil hospitals started to be
constructed as a reflection of modernization in health services. These
civil hospitals, while first example being Bezmialem Vakıf Gurebâ
Hospital, which is built in Istanbul in mid-19th century, were named
as “gurebâ” hospital with a specialized definition. The construction of
gurebâ hospitals, starting with the Tanzimat Period, especially during
the reign of Sultan Abdülhamid the Second, became widespread
throughout the Ottoman geography, in the provincial and district
centers. Another example for these hospitals, which were also called /
named as “Hamidiye Gurebâ Hospital” in reference to the name of the
Sultan, was built in Hamidabad / Isparta, which is a district of Konya
Province.
The construction of Isparta Gurebâ Hospital was started in 1903
with the initiatives of Hüseyin Hüsnü Bey, the governor of the
period. The hospital, which was officially opened in 1904, on the day
corresponding to the sultan’s enthronement, was given the name of the
sultan just like in other building examples of the period. Allocations
were made for the permanent expenses of the Isparta Gurebâ Hospital,
which was built with assistance just like in the other hospitals of the
period. The hospital, which served for about ten years, was damaged
during the great earthquake in 1914 and was demolished to be rebuilt.
It took many years for a new hospital to replace this building, which
was the first hospital of Isparta.
Isparta Gurebâ Hospital, which has not reached today and has
very limited information in publications, is examined through the
construction book dated 1903 in the Ottoman Archive along with
the plân and facade drawings and photographs in its annex. The twostory,
neoclassical masonry building has a rectangular plan shaped
according to the “courtyard” space as defined in its original plan. The
spaces are placed on both sides of this corridor, which is defined as
courtyard and extends in the middle of the narrow sides in the plan.
The space distribution that was seen in other hospital examples of
the period is also present here. Wards special for women and men,
pharmacy, doctor’s room, examination room and other service spaces
are located on both sides of the courtyard / corridor.
Isparta Gurebâ Hospital attracts attention with its facade layout. On
the facade with neoclassical style, on both sides of the entrance, which
is defined as “medhal” in the original drawing, there are towers of
polygonal cross section that extend beyond the facade. The building,
in which the monumental entrance order is used in this form, offers
a very similar look with the industrial school that was completed a
few years ago, in the beginning of the century in the center of Konya
Province within the same region. Although it is known that the building
of the Gurebâ hospital is an early example of the First National
Architecture style of Konya Industrial School and there are also other
examples of buildings in this style, Isparta Gurebâ Hospital is one
of the rare applications with its tower entrance layout in neoclassical
style. However, the towers placed on the facade corners were used in
different styles in period architecture.
It is understood from the discovery book dated 1903 and the name
and seal on the drawings that the hospital was designed by “Engineer
Kalfaoğlu Yanko”. This person, who was the construction engineer
of the district, also carried out the construction of Kutlu Bey / Ulu
Mosque, which was built from the beginning as a masonry structure in
Isparta. It is possible that Engineer Yanko worked on other architectural
works during this period. The fact that the designer of Isparta Gurebâ
Hospital being known is important in terms of exemplifying who
designed the gurebâ hospitals of the period.
ÖZ
Osmanlı Devleti’nin son yüzyılında, sağlık hizmetlerinde
modernleşmenin bir yansıması olarak sivil hastaneler inşa edilmeye
başlanmıştır. İlk örneğini, 19.yüzyılın ortalarında İstanbul’da inşa
edilen Bezmialem Vakıf Gurebâ Hastanesi’nin oluşturduğu bu
sivil hastaneler, özelleşmiş bir tanımlamayla “gurebâ” hastanesi
olarak isimlendirilmişlerdir. Tanzimat Dönemi ile başlayan gureba
hastanelerinin inşası, özellikle Sultan II. Abdülhamid’in saltanatı
döneminde Osmanlı coğrafyasının her tarafında, eyalet ve sancak
merkezlerinde yaygınlaşmıştır. Padişahın ismine atfen “Hamidiye
Gurebâ Hastanesi” olarak da tevsim edilen/isimlendirilen bu
hastanelerin bir örneği de Konya Vilayeti’ne bağlı sancak olan
Hamidabad /Isparta’da inşa edilmiştir.
Isparta Gurebâ Hastanesi’nin inşası, dönemin mutasarrıfı Hüseyin
Hüsnü Bey’in girişimleriyle 1903 yılında başlatılmıştır. Resmi açılışı
1904 yılında, padişahın cülusuna denk gelen günde yapılan hastaneye,
dönemin diğer yapı örneklerinde olduğu gibi padişahın ismi verilmiştir.
Dönemin diğer gureba hastanelerinde olduğu gibi yardımlarla inşa
edilen Isparta Gureba Hastanesinin daimi masrafları için de tahsisler
yapılmıştır. Yaklaşık on yıl gibi bir süre hizmet veren hastane 1914
yılında yaşanan büyük depremde zarar görmüş ve yeniden yaptırılmak
üzere yıktırılmıştır. Isparta’nın ilk hastanesi olan bu binanın yerine
yeni bir hastanenin yapılması uzun yıllar almıştır.
Günümüze ulaşmayan ve yayınlarda hakkında çok sınırlı bilgi
bulunan Isparta Gureba Hastanesi, Osmanlı Arşivi’nde bulunan 1903
tarihli keşif defteri ile ekindeki plân ve cephe çizimleri ve fotoğrafı
üzerinden incelenmiştir. İki katlı, neoklasik üsluptaki kargir yapı,
orjinal plânında tanımlanan şekliyle “avlu” mekânına göre şekillenen
dikdörtgen bir plân şemasına sahiptir. Mekânlar avlu olarak tanımlanan
ve plânda dar kenarların orta alanında uzanan bu koridorun iki yanına
yerleştirilmiştir. Dönemin diğer hastane örneklerinde görülen mekân
dağılımı, burada da yer almaktadır. Kadın ve erkeklere mahsus
koğuşlar, eczahane, doktor odası, muayene odası ve diğer hizmet
mekânları avlu / koridor iki yanında yer almaktadır.
Isparta Gureba Hastanesi cephe düzeni ile dikkati çekmektedir.
Neoklasik üsluptaki cephede, orjinal çiziminde “medhal” olarak
tanımlanan girişin iki yanında, cepheyi aşan çokgen kesitli kulelere
yer verilmiştir. Bu şekliye abidevi giriş düzeninin kullanıldığı yapı,
aynı vilayet dahilinde Konya Vilayeti merkezinde, birkaç yıl önce,
yüzyılın hemen başında tamamlanan sanayi mektebi ile çok benzer
bir görünüm sunmaktadır. Gureba hastanesi binası, Konya Sanayi
Mektebi’nin Birinci Ulusal Mimarlık üslubunun erken bir örneğini
oluşturduğu, ayrıca bu üslupta başka yapı örneklerinin de olduğu
bilinmekle birlikte Isparta Gureba Hastanesi, neoklasik üsluptaki
kuleli giriş düzeniyle nadir uygulamalardan biridir. Bununla birlikte
cephe köşelerine yerleştirilen kuleler dönem mimarlığında, farklı
üsluplarda uygulanmıştır.
1903 tarihli keşif defteri ile çizimler üzerindeki isim ve mühürden
hastanenin, “Mühendis Kalfaoğlu Yanko” tarafından tasarlandığı
anlaşılmaktadır. Sancağın nafia mühendisi olan bu isim Isparta’da
yeni baştan kargir olarak inşa edilen Kutlu Bey / Ulu Cami’nin de
inşasını yürütmüştür. Mühendis Yanko’nun bu dönemde başka
mimari eserlerde de çalışmış olması muhtemeldir. Isparta Gureba
Hastanesi’nin tasarımcısının biliniyor olması dönemin gureba
hastanelerinin kimler tarafından tasarlandığını örneklemesi açısından
önemlidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Erdem |
Authors | |
Publication Date | December 17, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |
ERDEM Dergisi TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) İSAM, DAVET, AYK Dergi Dizini ve Academindex tarafından dizinlenmektedir.
ERDEM Journal is indexed by TR Dizin, MLA International Bibliography, EBSCOhost, SOBIAD, ASI (Advanced Science Index) ISAM, DAVET, AYK Journal Index and Academindex.