Osmanlı Devleti bünyesinde yaşayan toplulukları, din veya mezhep
esasına göre örgütlenen Millet Sistemi ile yönetmiştir. Bu yönetimde
hukuki olarak tamamen özgür azınlıklar aldıkları imtiyazlarla ayrıcalıklı sınıf
oluşturmuşlardır. Bu ayrıcalıklar sayesinde Avrupa’da eğitim alma imkanını
bulmuşlardır. Osmanlı topraklarında
açılan misyoner okulları, Rum isyanlarının karargâhı olmuştur. Fener Rum
Patrikhanesi, Bizans İmparatorluğu’nu yeniden canlandırmak amacıyla, dini
nüfuzunu kullanarak ülkenin her yerinde isyan faaliyetlerinin merkezi
olmuştur. Patrik Dorothes İstanbul’un
işgalinden sonra, Rum okullarında Türkçe okutmayı yasaklamış ve kendilerini
Türk uyruğundan çıkardıklarını ve Osmanlı devleti ile tüm ilişkilerini
kestiklerini açıklamıştır. Avrupalı
Devletler desteğiyle çıkarılan isyanlar
yaşanılan olaylar bu toplulukların bir arada yaşayamayacağını göstermiştir.
Osmanlı Devleti’ne her fırsatta azınlıkların haklarını savunmak bahanesiyle
yapılan müdahaleler Türk Ulus Devleti olgusunu güçlendirmiştir. Lozan’daki
protokol ile Ortodoks Rumlar ile Ortodoks Türkler isteğe bakılmaksızın
değiştirilmiştir. Yaşanan zorunlu göç ile Anadolu topraklarında yine büyük bir
dram yaşanmıştır. Daha büyük bir dram
ise Türk olmalarına rağmen Hıristiyan oldukları için yurt dışına gönderilen ve
orada da Türk oldukları için dışlanan Türkler. Tüm Anadolu halkı için bu konu
çok hassas ve aynı zamanda oldukça öneme haizdir. Konu incelenirken kendi döneminin şartları
altında değerlendirilmesi, konuya objektif bir bakışın oluşması için önemlidir.
The
communities who were living within the Ottoman Empire were governed by the
“Nation System” which is organised on religious or sect basis. Legally free
minorities had privileges and because of this there constitued a priviliged
class. Through these privileges, they had the opportunity to study in Europe.
In particular, the Greeks and Armenians obtained international concessions in
the Ottoman Empire. The given priviliges have made them richer and privileged
citizens.
Revolts
by minorities paved the way for independent states. The first exchange began
with the independence of the Bulgarian State. Turks, Muslims and Albanians
forced to go back to Anatolia. Balkan Turks were the ones most affected by the
great migration. The events that took place during the National War made
migration compulsory. There are complaints about many Armenian and Greek
citizens who assist Greek forces. In the end Turks and Greeks ended the war of
9 years at the Lausanne Conference. It ended all kind of juidical, political
and commercial exchange issues. Article 42 of the Lausanne convention regulated
the rights of minorities in Turkey. Committees have been set up to investigate
forced returns and it has been agreed that Greek officials will be seated on
these committees. The issue of the
exchange is very sensitive for all the Anatolian people and at the same time
very important.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler / Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2020 |
Submission Date | November 1, 2019 |
Acceptance Date | March 19, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 48 |
ERCİYES AKADEMİ | 2021 | sbedergi@erciyes.edu.tr Bu eser Creative Commons Atıf-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.