Yerel
yönetimler, kamu yönetimi içinde halka en yakın olan ve politikalarıyla halkın
gündelik yaşamı üzerinde doğrudan etkisi bulunan önemli bir yönetsel birimdir.
Bu bağlamda insanların kendi seçtiği organlarca idare edilen kurumlar olan
yerel yönetimler, gerek demokrasi anlayışının oluşması, toplumda yer edinmesi
açısından, gerekse yerel hizmetlerin verimlilik ve etkinliğinin sağlanması
açısından oldukça önemli kurumsal yapılardır. Tarihsel süreçte yerel yönetimlerin
ortaya çıkması, siyasi ve sosyo-ekonomik değişimlerin, kentleşmenin oluşması
ile gerçekleşmiştir. Yerel yönetimin temelleri ilk olarak Orta Çağ Avrupası’nda
atılmıştır. Avrupa’da eskiden kamu
işleri ve kent yönetimi forum, agora, kale, kilise, saray gibi mekânlarda
gerçekleştirilmiştir. Süreç içerisinde ticari, sosyal ve dini işlerden
sıyrılarak fonksiyonel ve mekânsal olarak salt idarin yürütüldüğü yapılara dönüşmüştür.
Amerika’daki yerel yönetim binaları İngiliz ekolünü andırırken, Türkiye’deki
yerel yönetim binaları Fransa ekolüyle benzeşmektedir. Her ne kadar ortak
özellikler bulunsa da, toplumların coğrafi, kültürel ve sosyal özelliklerine
göre farklılıklar göstermektedirler. Türkiye’de önceleri “Belediye
Sarayı” olarak adlandırılan ve merkezi yönetimin vesayeti altında bulunan
yapılar iken, günümüzde merkezi otoritenin etkisinden uzaklaşmış halka daha
yakın ve hizmet odaklı tasarımlara dönüşmüş ve “Belediye Hizmet Binası” olarak
adlandırılmaktadır. Siyasi, ekonomik, sosyal,
teknolojik gelişmeler, kentleşmenin artması, kentlerde yaşayan insanların
karmaşık örgütlenmesi, artarak çoğalan ve çeşitlenen gereksinimleri sonucu
belediye binaları nitelik ve nicelik olarak değişim göstermiştir. Kentin
ihtiyaçları ve kanunların getirdiği gereksinimler doğrultusunda günümüze ulaşan
belediye yapıları, sosyalliğin,
şeffaflığın ve demokrasinin de etkisiyle kullanıcı memnuniyetinin
gözetildiği, kullanıcı odaklı yapı komplekslerine dönüşmüştür. Artık tüm
Dünya’da ve Türkiye’de geleneksel devlet anlayışı, yerini demokratik, insan odaklı ve hukuk üstünlüğüne dayalı
katılımcı devlet anlayışına bırakmaktadır.
During the historical process, emerging of the local
municipal administrations has actualized by occurrence of political and
socio-economical variations and urbanization. The basis foundations of the
local administration buildings were seeded first in the Medieval Europe.
Formerly the public issues were hold in places such as agoras, forts, churches
and palaces. During the process by debonding from political, social and
religious materials they were evolved to the structures where majorly
administration was functionally and locally implemented. While the local
administrations in the USA resembling the English style, the local
administrations in Turkey have been resembling the French style. In spite of
the fact that they have common features, they differ from each other according
to the geographical, cultural and social characteristics of the societies. While they were being called as “Municipal
Palace” and under the tutelage of Central Administration previously in Turkey,
nowadays have been become distant from the influence of central administration
and converted to designations which have been closer with the public and
focused on service and today they are called “Municipal Service Building”. The
structures of Municipalities which have reached today upon the demands of the
city and the requirements that laws bring, have transformed into user focused
building complexes by the influence of sociality, transparency and democracy
where the content of the user is taken into consideration. The traditional
state idea in the world and Turkey have given its place to a democratic, human
focused and based upon the superiority of law, participatory state idea
nowadays.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Derleme |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Submission Date | March 19, 2019 |
Acceptance Date | September 17, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 12 Issue: 2 |