Kavramlar insan zihninin ve muhayyilesinin tarih-toplum bağlamı içinde ortaya çıkmış olan ürünleridir. Bu sebeple anlam içerikleri de tarih boyunca değişikliğe uğrar. Bilim ve din bu bağlamda insan zihninin tarih içerisinde ürettiği iki önemli kavramdır. Bununla birlikte her ikisi de pratik hayatta geniş bir uygulama alanı bulmuş ve tarih içerisinde interaktif bir etkileşim içerisinde olmuştur. Bilimsel düşünce ortaya çıkana kadar dinler, insanoğlunun bilme ihtiyacını giderme görevini de üstlenerek, insan ve toplum hayatını düzenleme gücü kazanmıştır. Bilimsel düşünme yeteneğinin ortaya çıkmasıyla birlikte, dinlerin doğayı ve içindekileri betimleme ve açıklama biçimi de tartışılmaya başlanmıştır. Bununla birlikte Avrupa tarihinde Antik Yunan’da uç veren bilimsel düşünme teşebbüsü, Hristiyanlığın bilimsel düşünceyi belirlediği Orta Çağ boyunca önemli bir varlık gösterememiştir. 15. ve 16. yüzyıl Avrupa’sında vuku bulan bazı önemli bilimsel, toplumsal ve ekonomik gelişmeler, Kilisenin otoritesinin sorgulanmasına yol açarken bilimsel düşüncenin önemini ve değerini yeniden Batı insanının gündemine taşımıştır. Bilimin doğayı açıklama gücü arttıkça kurumsal dinin düşünceyi belirleme üzerindeki gücü de azalmaya başlamıştır. Ancak bu döneme yakından bakıldığında, bilimsel devrimin öncü isimlerinin -özgür düşünceli insanlar olmakla birlikte- samimi dinsel ve metafizik inançlara da sahip oldukları ve mücadelenin daha çok “yetke sorunsalı” çerçevesinde düğümlendiği görülebilir. Sonraki yüzyıllarda modern bilim, göz alıcı başarıları ile kendisini toplum hayatında daha fazla hissettirmeye başladıkça, kurumsal din kamusal alanı büyük ölçüde terk etmek zorunda kalacaktır. Bundan böyle artık dinlerin öte dünyada temin ettiği cennet iddiasına karşılık, bilim bunu yeryüzünde tesis etme iddiasında bulunacaktır. Ancak 20. yüzyıl ile birlikte bilimin insanın varoluşsal sorunlarına ve kesinlik ihtiyacına cevap veremeyeceğinin anlaşılmasıyla “kutsal” kendini yeni bir formda yeniden üretmeyi başarmıştır. Böylece bilim tarihi bize açık bir biçimde, metafizik inançları insan zihninden ve bilimsel düşünceden tamamen çıkarıp atmanın mümkün olmadığını bir kez daha göstermiştir.
Çalışmanın hazırlanmasında sağladığı katkılardan dolayı Adem Çayan’a teşekkürü bir borç bilirim.
Concepts are the products of the human mind and imagination that have emerged in the context of history-society. For this reason, their meaning contents also change throughout history. In this context, science and religion are two important concepts that the human mind has produced in history. However, both have found a wide application area in practical life and have influenced each other interactively throughout history. Until the emergence of scientific thought, religions have gained the power to organize human and social life by undertaking the task of meeting the need for knowledge of human beings. With the emergence of scientific thinking ability, the way religions describe and explain nature and its contents has also been discussed. However, the attempt to think scientifically, which took off in Ancient Greece in European history, could not show a significant presence during the Medieval Ages, when Christianity determined scientific thought. Some important scientific, social and economic developments that took place in Europe in the 15th and 16th centuries led to the questioning of the authority of the Church, and brought the importance and value of scientific thought back to the agenda of the Western people. As the power of science to explain nature increased, the power of institutional religion to determine thought began to decline. However, when we look closely at this period, it can be seen that the leading figures of the scientific revolution - although they are free-thinking people - also have sincere religious and metaphysical beliefs, and the struggle is mostly tied around the “problem of authority”. In the following centuries, as modern science began to make itself felt more and more in public life with its spectacular achievements, institutional religion would have to largely leave the public sphere. From now on, science will claim to establish it on earth in return for the claim of heaven provided by religions in the next world. However, with the understanding that science cannot answer the existential problems of human beings and the need for certainty with the 20th century, the “sacred” has succeeded in reproducing itself in a new form. Thus, the history of science has clearly shown us once again that it is not possible to completely remove metaphysical beliefs from the human mind and scientific thought.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2023 |
Submission Date | November 10, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 51 |