Fulfilling the orders and prohibitions of Islam will make Muslims different. Performing ablution and praying five times a day affects the daily routine of Muslims. The fact that fasting Muslims wake up and eat at night and abstain from eating, drinking, and having sex during the day is an essential factor in the difference between Muslims and non-Muslims. For Muslims, performing the pilgrimage constitutes the pinnacle of their similarity to each other and their differentiation from members of other religions. The prohibition of waste established by Islam requires Muslims to adopt a simple lifestyle and clothing style that is away from ostentation. It primarily prevents silk clothes from being worn by men and creates a difference between cultures that use silk extensively in their clothes. When we evaluate these differences together, we can say that the difference in Islam is not a goal but a result. Commands that act on difference are not commanded to create difference. For example, fasting is effective on difference; however, commanding Muslims to fast is not to make them different from other people. The Prophet Muhammad’s approach to silk clothes is also within this framework. He said that this was the clothing of those without a share in the afterlife. The aim is not to create a difference but to prevent waste and ostentation. The difference that occurs when religious obligations are fulfilled is not abnormal. This is within the scope of freedom of belief; however, when Muslim difference is transformed from a consequence of Islamic commands and prohibitions into a direct goal, it will cause artificiality and alienation of Muslims from their society. There is no doubt that this supports Islamophobia.
Müslümanlar, İslam’ın emir ve yasaklarını yerine getirdiklerinde bu, farklı olmalarını da beraberinde getirir. Günde beş defa abdest alıp namaz kılmak, müslümanların günlük rutinlerini etkilemektedir. Yatsı namazını kıldıktan sonra çok geçmeden yatmak ve sabah namazı için erkenden uyanmak bunun en önemli örneklerindendir. Oruç tutan müslümanların geceleyin kalkıp yemek yemeleri, gündüz de yemek, içmek ve cinsellikten uzak durmaları, müslüman farklılığı üzerinde önemli bir etkendir. Haccetmek, müslümanlar için birbirleriyle benzeşme ve diğer din mensuplarıyla farklılaşmanın zirve noktasını teşkil etmektedir. İslam’ın ortaya koyduğu israf yasağı, müslümanların gösterişten uzak, sade bir yaşam ve giyim tarzı benimsemelerini gerektirmektedir. Bu özellikle ipekli kıyafetlerin erkekler tarafından giyilmesinin önüne geçmektedir ve ipeği kıyafetlerinde yoğun olarak kullanan kültürlerle farklılık oluşturmaktadır. Bu farklılıkları birlikte değerlendirdiğimizde İslam’da farklılığın bir amaç değil netice olduğunu söyleyebiliriz. Farklılık üzerinde etkili olan emirler, farklılık oluşturmak için emredilmiş değildir. Mesela oruç, farklılık üzerinde etkilidir ama müslümanlara orucun emredilmesindeki amaç, onları diğer insanlardan farklı kılmak değildir. Hz. Muhammed’in ipekli elbiseye yaklaşımı da bu çerçevededir. O, bunun âhiretten nasibi olmayanlara ait bir kıyafet olduğunu söylemiştir. Buradaki amaç, farklılık oluşturmak değil, israfın ve gösterişin önüne geçmektir. Dini vecibelerin yerine getirilmesi ile ortaya çıkan farklılık inanç özgürlüğü kapsamındadır. Ancak İslami emir ve yasakların bir neticesi olarak ortaya çıkan müslüman farklılığı, doğrudan bir hedef haline getirildiğinde yapaylığı ve toplumdan yabancılaşmayı beraberinde getirir. Bunun İslamofobiyi desteklediğinde de şüphe yoktur.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Islamic Law, Islamic Studies (Other) |
Journal Section | Book Reviews |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2023 |
Submission Date | November 18, 2023 |
Acceptance Date | December 25, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 51 |