This study focuses on Ahmad Muhammad Shāqir's commentary on al-Bāʿis al-hasīs and examines the contributions and criticisms made to the views of Ibn al-Salāh and Ibn Kathīr. The work that Ibn al-Salah prepared for the benefit of students at the Ashrafiyya Madrasah includes sixty-five sections of the usul al-hadith. Due to its systematic structure and consideration of earlier works, his work gained popularity in the scientific community and later underwent numerous commentaries and summaries. Additionally, numerous scholars have raised objections to Ibn al-Salah's work in these studies. Instead of producing a separate body of work, the science was sustained by the incorporation of contributions and objections, all centred around the work of Ibn al-Salah. Despite assertions made by certain individuals, the field of Usul has not experienced stagnation, but rather has consistently undergone renewal over each century. Among the works that were investigated in the study, the commentary work of Ahmed Muhammed Şakir, Bâʿisü’l-hasîs, and the work of Ibn Kathir, Ihtisaru Ulûmi’l-hadis, were examined. In our investigation, it is evident that Ibn Kathir had fewer objections compared to Ahmed Muhammad Shakir, who presented various perspectives and ultimately made a selection among them. Ibn al-Salah's superiority in the realm of hadith is evident from the combination of Ibn Kathir's few objections and their near proximity in time. When presented with differing viewpoints or arguments, hadith scholars generally agree with Ibn al-Salah's position. Nevertheless, Ahmed Muhammad Shāqir’s perspective indicates that we have reached the conclusion of the history of hadith, and he was aware of the allegations against Ibn al-Salah. Consequently, it is evident that Ahmea Muhammad Shāqir did not hesitate to express his differing viewpoints on specific topics, despite the authority of Ibn al-Salah. However, he used a pure language in his objections and stated that his opinion was different. In this context, he clarified the areas that Ibn Kathir neglected and presented the reader with a variety of perspectives on the subject. In some places, he even gave detailed information in order to comment on Ibn al-Salāh's work or while explaining the subject, he mentioned the places that were not included in the commentary although they were explained extensively in Ibn al-Salāh's work. Again, it is seen that some subjects are mentioned in Ahmad Muhammad Shāqir's commentary although Ibn al-Salāh and Ibn Kathīr did not include them in their work. In some places, Ahmad Muhammad Shākir objected to Ibn al-Salāh by defending Ibn Kathīr's opinion, and sometimes he defended the opinion of these two imāms even though it was contrary to the hadīth scholars in general. In this context, Ahmad Muhammad Shāqir's work contains almost all the necessary information on hadīth methodology. Ahmed Muhammad Shāqir has presented both his own view and the views of the people of hadith. In the same way, he provides the reader with more information by indicating where Ibn al-Salāh is on his side. For this reason, while the views of Ibn al-Salāh and Shākir are mostly discussed in our study, the places that offer a choice on the subject are also pointed out. In our opinion, the views of Ibn al-Salah in these locations gained greater preference subsequent to his time. Thus, Ibn al-Salāh's pioneering role in the methodology of hadīth is confirmed. Despite centuries passing, Ahmed Muhammad Shakir's adherence to Ibn al-Salah's teachings on numerous occasions highlights Ibn al-Salah's enduring authority in the field of hadith methodology.
It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited.
Bu çalışma Ahmed Muhammed Şâkir’in el-Bâʿisü’l-hasîs adlı şerhini merkeze alarak İbnü’s-Salâh ve İbn Kesîr’in görüşleri üzerinden yapılan katkı ve eleştirileri konu edinmektedir. İbnü’s-Salâh’ın Eşrefiyye medresesinde öğrencilerin istifadesine uygun olarak hazırladığı eseri hadis usulünün atmış beş bölümünü içermektedir. Sistematik yapısı ve kendisinden önce yapılan çalışmaları ele almasıyla ilim sahasında revaç gören çalışması daha sonra pek çok şerh ve ihtisar amacıyla düzenlenmiştir. İbnü’s-Salâh’ın eseri üzerine yapılan bu çalışmalarda pek çok âlimin itirazları da mevcuttur. Bu anlamı ile müstakil eser oluşturmak yerine daha çok İbnü’s-Salâh’ın eseri merkeze alınırken yapılan katkı ve itirazlar ile ilmin canlı kalması sağlanmıştır. Bazı kimselerin iddia ettiği gibi usul ilmi donuk hale gelmemiş her asırda yenilenmeye devam etmiştir. Pek çok farklı görüşün ortaya atıldığı eserler içerisinde ele aldığımız çalışmada İbn Kesîr’in İhtisaru Ulûmi’l-hadîs adlı eseri ve bu eser üzerine Ahmed Muhammed Şâkir’in yaptığı şerh çalışması olan el-Bâʿisü’l-hasîs adlı eseri incelenmiştir. Çalışmamızda gördüğümüz üzere İbn Kesîr’in itirazları daha az iken Ahmed Muhammed Şâkir hem farklı görüşleri ortaya koymuş hem de bunlar arasından seçim yapmıştır. İbn Kesîr’in itirazlarının az olması İbnü’s-Salâh ile yakın dönemde yaşamış olması ile beraber İbnü’s-Salâh’ın hadis alanında ne derece üstün olduğunu da göstermektedir. Zira farklı görüşlerin ortaya atıldığı ya da İbnü’s-Salâh’a itirazların edildiği pek çok yerde hadis âlimlerinin genel görüşü İbnü’s-Salâh’ın görüşü ile örtüşmektedir. Ancak Ahmed Muhammed Şâkir tarafından baktığımız zaman hem hadis tarihinde son döneme girilmiş hem de kendisi İbnü’s-Salâh’a yapılan itirazlara vâkıf olmuştur. Dolayısıyla Ahmed Muhammed Şâkir’in, İbnü’s-Salâh’ın otoritesine rağmen belli noktalarda farklı görüş zikretmekten de geri durmadığı görülmektedir. Ancak itirazlarında saf bir dil kullanmış ve düşüncesinin farklı olduğunu söylemiştir. Bu bağlamda hem İbn Kesîr’in kapalı bıraktığı yerleri açıklamış hem de konu hakkında okuyucuya farklı görüşleri aktarmıştır. Hatta bazı yerlerde İbnü’s-Salâh’ın eserini şerh etme amacı ile detay bilgi vermiştir. Ya da konu hakkında açıklama yaparken İbnü’s-Salâh’ın eserinde geniş biçimde anlatıldığı halde ihtisara alınmayan yerleri aynen zikretmiştir. Yine İbnü’s-Salâh’ın ve İbn Kesîr’in eserine almadığı halde bazı konuların Ahmed Muhammed Şâkir’in şerhinde geçtiği görülmektedir. Ahmed Muhammed Şâkir kimi yerlerde İbn Kesîr’in düşüncesini savunarak İbnü’s-Salâh’a itiraz etmiş kimi zaman da genel olarak hadis ulemasına aykırı olduğu halde bu iki imamın düşüncesini savunmuştur. Bu bağlamda Ahmed Muhammed Şâkir’in çalışması hadis usulü konularında hemen hemen gerekli her bilgiyi barındırmaktadır. Zira Ahmed Muhammed Şâkir hem kendi görüşünü hem de hadis ehlinin görüşlerini aktarmıştır. Aynı şekilde İbnü’s-Salâh’ın tarafında olduğu yerleri de belirterek okuyucuya daha geniş bilgi imkânı sunmaktadır. Bu nedenle araştırmamızda daha çok İbnü’s-Salâh ve Şâkir’in görüşleri ele alınırken konu hakkında tercih imkânı sunulan yerlere de işaret edilmiştir. Kanaatimizce bu yerlerdeki İbnü’s-Salâh’ın görüşleri kendisinden sonra daha çok tercih edilmiştir. Böylece İbnü’s-Salâh’ın hadis usulünde kendisine biçilen öncü kişiliği sabit olmaktadır. Zira hadis usulünde asırlar geçmesine rağmen Ahmed Muhammed Şâkir’in dahi pek çok noktada İbnü’s-Salâh’a muvafık hareket etmiş olması günümüzde de devam eden İbnü’s-Salâh’ın otoritesine işaret etmektedir.
Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Hadith |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 15, 2024 |
Submission Date | April 5, 2024 |
Acceptance Date | July 30, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (ESOGUIFD) Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.