Çocukluk çağında diş çürükleri uzun yıllardır önemli bir sağlık sorunu olmuştur. Diş çürüğü, karyojenik mikroorganizmalar, fermente olabilen karbonhidratlar ve konakçı duyarlılığı arasındaki etkileşimler nedeniyle ortaya çıkar. Ne yazık ki diş çürüğü kendini sınırlayamaz. Bu nedenle, diş çürüğünün sonuçlarını ele almak için profesyonel müdahale gereklidir. Pediatrik hastalara diş tedavisi sağlamak, özellikle genç yaşları nedeniyle işbirliği yapmayan, olgunlaşmamış veya fiziksel/zihinsel engelleri olan çocuklar için zordur. Bu hastalar farmakolojik teknikler kullanılarak yönetilebilir. Özellikle yüksek çürük riskli hastalarda öncelikle geniş çürük lezyona sahip çocukları tedavi etmek için bu yöntemler sıklıkla kullanılır. Bu çalışmada, genel anestezi ve sedasyon altında tedavi edilen pediatrik hastalarda dental tedavi yaklaşımlarının, dental tedavi sürelerinin hasta şikayetleri ile ilişkisini değerlendirmek amaçlanmıştır. Diş muayeneleri deneyimli pedodontistler tarafından ve tıbbi muayeneleri deneyimli çocuk doktoru tarafından yapılan hastaların verileri elde edilmiştir. Hastalar genel anestezi ve sedasyon, sistemik hastalık varlığı, dental tedavi süresi ve ameliyat sonrası hasta şikayetlerine göre gruplara ayrılmıştır. Çalışmada 0.05’den küçük p değerleri istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Analizler SPSS 22.0 paket programı ile yapılmıştır. Tedavi süresi ile hasta şikayetleri arasında anlamlı farklılık olduğu görülmüştür. Tedavi süresi arttıkça uyku hali artmıştır (p=0.02). Sistemik hastalığı var olan grubun anestezi sonrası hasta şikayeti gerçekleşme oranlarının anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiştir (p=0.04). Genel anestezi ve sedasyon altında başarılı diş tedavileri yapılsa dahi, bu yöntemler çürük lezyonlarının gelişimini önlemeye yardımcı olmaz. Çocuk diş hekimlerinin odak noktası, ağız hastalıklarını önlemeye yönelik bir yaklaşım olmalıdır.
Dental caries in childhood has been an important health problem for many years. Dental caries occurs due to interactions between cariogenic microorganisms, fermentable carbohydrates and host susceptibility. Unfortunately, dental caries cannot limit itself. Therefore, professional intervention is necessary to address the consequences of dental caries. Providing dental treatment to pediatric patients is particularly challenging for children who are uncooperative due to their young age, immature, or have physical/mental disabilities. These patients can be managed using pharmacological techniques. These methods are frequently used to primarily treat children with large caries lesions, especially in patients with high caries risk. In this study, it was aimed to evaluate the relationship between dental treatment approaches, dental treatment durations and patient complaints in pediatric patients treated under general anesthesia and sedation. The data of the patients whose dental examinations were performed by experienced pedodontists and medical examinations by experienced pediatricians were obtained. Patients were divided into groups according to general anesthesia and sedation, presence of systemic disease, duration of dental treatment and postoperative patient complaints.In the study, p<0.05 was considered statistically significant. Analyzes were made with the SPSS 22.0 package program. It was observed that there was a significant difference between the duration of treatment and patient complaints. As treatment duration increased, sleepiness increased (p=0.01). It was determined that the rate of patient complaints after anesthesia in the group with the systemic disease was significantly higher (p=0.04). Even if successful dental treatments are performed under general anesthesia and sedation, these methods do not help prevent the development of caries lesions. The focus of pediatric dentists should be on an approach to preventing oral diseases.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Paedodontics |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | December 25, 2023 |
Publication Date | December 25, 2023 |
Submission Date | August 16, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 32 Issue: Ek Sayı |