5411 sayılı düzenlemeyle birlikte Türkiye’de faizsiz
sistem kapsamında faaliyet gösteren bankaların statüsü de mevduat bankaları
gibi kabul edilmiş ve bu kurumlar katılım bankaları adıyla faaliyete devam
etmişlerdir. Bu gelişme alternatif bankacılık sistemi sunma amacı taşıyan
faizsiz bankaların rekabet edebilirliklerinin artırılması yönünde önemli bir
adım atmıştır. Ayrıca Vakıf Katılım Bankası ve Ziraat Katılım Bankası’nın
sisteme dâhil olması katılım bankacılığı hizmetlerinin devlet eliyle
yürütülmesini ve katılım bankacılığının daha da gelişmesini sağlamıştır.
Bu çalışmanın amacı; Türkiye’de faaliyet gösteren
katılım bankaları ile mevduat bankalarının finansal performansları çeşitli
göstergeler açısından 2016 yılı için istatistiksel olarak karşılaştırmaktır.
Analiz için 22 bankanın yıllık finansal tablo verileri, kullanılarak elde
edilen sermaye yapısı, kârlılık ve aktif kalitesine ilişkin oranlar bağımsız
örneklem t-testi ve Mann Whitney-U testi ile incelenmiştir.
Sonuç olarak, istatistiksel olarak anlamlı olmamakla
birlikte kârlılık, aktif kalitesi ve özsermaye oranı açısından mevduat
bankalarının, kaldıraç ve aktif büyüme oranı açısından da katılım bankalarının
daha yüksek performans gösterdiği tespit edilmiştir. Ayrıca, aktif büyüklüğü
mevduat bankalarında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde ve daha yüksek ortaya
çıkmıştır. Çalışmada, Türkiye’deki düşük
kârlılık oranlarına rağmen katılım bankalarının aktiflerinin dünyadaki
örnekleriyle benzer şekilde mevduat bankalarından daha hızlı büyümesi dikkat
çekicidir. Analiz bulgularının, kâr maksimizasyonu amacını taşıyan mevduat
bankalarının aksine, katılım bankalarının, faizsiz finans ilkeleri kapsamında
toplanan fonların reel ekonomiye kazandırılması suretiyle ihtiyaç duyan
birimlere dağıtılması ve kârın yanı sıra zararın da paylaşılması amaçlarıyla
örtüştüğü söylenebilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Economics |
Journal Section | Mevcut Sayı |
Authors | |
Publication Date | January 9, 2018 |
Submission Date | February 14, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 2 Issue: 1 |
The open access statement