Küreselleşen dünyada ekonomik ve
finansal sınırların ortadan kalkma eğilimi göstermesi, firmalara gerekli olan
sermaye kaynaklarına ulaşma açısından çeşitli seçenekler sunmaktadır. Firmalar
değerlerini artırmak, faaliyetlerinden kâr etmek ve yeni yatırımlar yapmak
zorundadırlar. Firmalar ekonomik döngü içinde var olma, faaliyetlerini
gerçekleştirme ve devamlılık için sermayeye ihtiyaç duyarlar. Firmaların sahip
oldukları varlıkların kaynağını oluşturan sermayenin temini, sağlanacağı
kaynaklar ve maliyeti büyük bir önem arz etmektedir. Gelişen sermaye
piyasalarında oluşan yeni finansman kaynak edinme tercihleri, mevcut olan imkânlar
ile kıyaslanıp alternatif sermaye maliyetini minimum seviyelere indirme fırsatı
sunmaktadır. Firmalar sermaye yetersizliğini karşılamak, yatırımlarını finanse
etmek, gelişmek ve büyümek için gerekli olan finansman ihtiyaçları için tahvil
ihracına gidebilirler.
Borçlanma araçları olarak özel sektör
tahvilleri değerlendirmeye alınmıştır. Bu çalışmanın amacı; BIST 100 Endeksinde
yer alan firmaların 2012-2016 dönemi için yıllık verilerle panel veri analizi
yöntemini kullanarak firmalar tarafından yapılacak kâr payı dağıtımlarının,
tahvil ile borçlanıldığında oluşacak maliyetleri üzerinde nasıl bir etki
oluşturacağıdır. Kâr payı dağıtım oranları ile tahvil ihraç maliyetleri
arasında ilişki olup olmadığı, bu ilişkinin yönünün ve miktarının tespit
edilmesi açısından literatüre katkı sağlanması hedeflenmiştir.
Ele aldığımız örneklemde belirlenen 25
firma nezdinde 2012-2016 dönemi kâr payı dağıtım oranlarının tahvillere ödenen
yıllık faiz oranları üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Çalışmada kullanılan
değişkenler durağanlık, oto korelasyon, değişen varyans ve yatay kesit
bağımlılığı açısından incelenerek, ön spesifikasyon testleri tamamlanmış ve
gerekli değişiklikler ve uygulamalar yapılarak model uygun hale getirilmiştir.
Bulgulara göre çalışma kapsamında
belirlenen model anlamlı çıkmış, düşük düzeyde negatif bir etki olmakla
beraber, kâr payı dağıtım oranları ile tahvillere ödenen yıllık faiz oranları
arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Bunun da özel
sektör tahvil ihraçlarının günümüz piyasalarında henüz tam olarak istenilen
düzeyde bir arz talep dengesinin ve tahvil ikincil piyasaların oluşmadığından
kaynaklandığı düşünülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Mevcut Sayı |
Authors | |
Publication Date | August 30, 2018 |
Submission Date | July 20, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 2 Issue: 3 |
The open access statement