Birçok endüstri dalında olduğu gibi destinasyonların ve ülkelerin ekonomik refaha ulaşmasında önemli bir unsur olarak tanımlanan turizm sektörü, özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren en hızlı büyüyen sektörlerden biri hâline gelmiştir (Albeni ve Olgun, 2005:94). Bahsi geçen refah düzeyine ulaşma arzusuyla birlikte, sektör içi yatırımların artması ve turizm destinasyonlarının çoğalması turizm sektöründeki rekabet koşullarını zorlaştıran önemli faktörler olarak bilinmektedir. Malum rekabet ortamında, müşteri memnuniyetinin sağlanması ve tekrar ziyaret niyetinin geliştirilmesi gerekmektedir. Fiziksel açıdan karmaşık yapıda ürün sunan ve personellerinin misafirlerle sürekli iletişim hâlinde olduğu turizm sektöründe, donanımlı ve eğitimli personellere ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye ’nin donanımlı ve eğitimli turizm personeli ihtiyacını karşılayamaması önemli bir sorun olarak göze çarpmaktadır. Bu çalışma Türkiye ’de turizm eğitiminin gelişimine, niteliğine ve sorunlarına dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, nitelikli turizm personeli ihtiyacını karşılamak üzere turizm eğitiminde yapılabilecek iyileştirmelere dair çıkarımlar yapılmıştır. Turizm eğitimi veren kurumların yapıları incelenmiş, turizm eğitimi gören adayların teorik bilgiyle donatılmalarından ziyade gerekli bilgileri pratiğe dökme refleksi kazandırılmasının önemine değinilmiştir. Türkiye ’deki turizm eğitiminin tarihî gelişimine de değinilen bu çalışmada, çalışanların turizm eğitimi vasıtasıyla geliştirebilecekleri etkili iletişim kurma kabiliyetlerinin önemine yer verilmiştir. Örgün eğitim ve meslekî eğitim kanallarıyla verilen turizm eğitiminin genel ve özel sorunlarının altı çizilmiştir. Turizm pazarında tercih edilen destinasyonlar arasında yer almak, eğitimli turizm personeline sahip olmaya bağlı olsa da, bu personele verilecek eğitimin niteliğiyle de doğrudan ilişkilidir. Bu bağlamda, eğitim stratejileri belirlenirken bilimsel çalışmalardan faydalanılmalı, gelişime açık olunmalıdır. Tüm alanlarda uzman bireyler yaratmaya çalışmak yerine, kendi alanlarında tecrübeli ve olası hatalara proaktif yaklaşabilen bireyler yetiştirilmeye çalışılmalıdır.
Similar to various branches of industry, tourism industry is defined as an important element contributing to the economic prosperity of destinations and countries, and has been marked as one of the fastest-growing sectors especially since the second half of the 20th century (Albeni ve Olgun, 2005). Along with the appetite for achieving a certain level of prosperity, the increase in investments made in the industry and the proliferation of touristic destinations have also gained recognition as significant factors complicating the competition environment in tourism industry; and such a competitive environment dictates the need for ensuring customer satisfaction and promoting the intention of revisits. Serving physically complex products with its staff in constant communication with their guests, tourism industry is in need for well-trained professionals. The lack of well-trained tourism personnel stands out as a major issue for Turkey. This study aims to shed light on the development, the quality and the drawbacks of tourism education in Turkey. It also involves certain implications as to the possible reformative actions to be taken in order to compensate for the need of qualified tourism personnel. To this end, the structures of institutions offering tourism education have been analyzed; and the importance of enabling the trainees to put the required professional knowledge into practice, rather than reinforcing them merely with theoretical information, was emphasized. Touching on the historical development of tourism education in Turkey, this research also focuses on the value of effective communicational skills of the personnel, which can be improved through tourism education. Additionally, it aims to underline the general and specific problems of the tourism education provided formally or in-service. Even though the ability to be ranked among the preferred touristic destinations depends on the presence of trained tourism personnel, it also has a direct connection with the quality of the training being provided to them. In this context, existing scientific data should be utilized while specifying the educational strategies, as well as adopting a progressive mindset that welcomes improvement. The objective should be to attain professionals who have experience in their area of specialization and who can deal with possible issues proactively, rather than struggling to generating individuals who have expertise in all fields.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Studies on Education |
Journal Section | Mevcut Sayı |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2021 |
Submission Date | May 27, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 6 Issue: 2 |
The open access statement