Rasyonaliteyi merkeze alarak kendisini inşa eden modernite; bireyci, seküler, materyalist, evrimci ve evrenselci özellikleriyle tüm dünyada etkili olmaya çalışan ve neredeyse dünyanın tamamına erişen bir zihniyet olgusudur. Yayılmacı politikalarını destekleyen aygıtlarının yardımıyla kendi sosyal kontrolünü oluşturan modernite, dönüştürmeye ve homojenleştirmeye çalıştığı toplumlar üzerinde kullandığı en etkili araçlarından birisi de tamamen moderniteyle birlikte anlamını bulan modadır. Moda yeryüzünde varoluşumuzdan bu yana evrenle, kendimizle ve başkalarıyla iletişimde kullandığımız bir araçtır. İnsanoğlu hayatını kendi bedeni üzerinden inşa eder. Benlik ve kimlik olgusunu kendi bedeni ve bedenini saran giysiler yoluyla gerçekleştirir. Bedenini değiştirme, koruma ve sunma, ruhsal ve toplumsal süreçler içerisinde gerçekleşir. Bu nedenle bedenimizi ve ruhumuzu saran giysiler, kişiliğimizi anlatmada, kendimizi olmak istediğimiz şekilde sunmada, ruhumuzu ve bedenimizi korumada önemli bir görev edinir.
Giysilerin bireysel ve toplumsal kompozisyonlarından moda meydana gelir. Kişinin ruhsal ve toplumsal ihtiyaçlarını karşılamak için yöneldiği irrasyonel bir kontrol aracı olan moda, egemen kültürün, hegemonik gücün, iktidarın ve düşünce sisteminin bireye rıza yoluyla kabul ettirilmesinin bir yolu olarak kullanılırken; tüm sembolik anlamlarını kuşanarak yeni kimlikler oluşturmaya devam etmektedir. Kendisini sosyal bir gruba kabul ettirmeye çalışan birey sosyal itaatin en gözle görünür formu olan modayla imtihan edilmektedir. Literatüre dayalı olarak yapılan bu araştırmada modernitenin kendisini inşa ederken kullandığı gizli ideolojik sosyal kontrol aracı olarak modanın konumu tartışılarak belirlenmeye çalışılmıştır. Öncelikle modernite ile moda arasındaki ilişki görüşlerle desteklenerek irdelenmiştir. Ardından tüketim içerisinde moda sorgulanmış ve tüketim nesnesi olarak toplumdaki yeri tespit edilmeye çalışılmıştır. Modernitenin ve iktidarın sosyal bir kontrol aracı olarak görülen moda ile hakim güç ve modernizm ilişkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | September 30, 2021 |
Publication Date | September 30, 2021 |
Submission Date | July 12, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 6 Issue: 3 |
The open access statement