Barış ele geçmezdir. Gerçek anlamıyla elimizden kaçıyor olmasını kastetmiyorum; barışın geldiğini düşünürüz fakat sonra savaş geri döner. Tabi genelde bu böyledir. Fakat kastettiğim bu değil. Hangi koşullar altında barış zamanının geldiğinden emin olduğumuza karar vermenin zor olduğunu söylemek istiyorum. 1995–1996 yıllarında barış yanlısı kadınlarla görüşmeler yapmak için Bosna Hersek, Kuzey İrlanda ve İsrail-Filistin'e gittim. Barış anlaşmalarının gündemde olduğu bir dönemdi. 2012 yılı başlarında ilk başta görüştüğüm kadınlardan bulabildiğim kadarını tekrar ziyaret etmeye ve onlara o umut dolu günlerin üzerinden hangi suların aktığını sormaya gittim.2 Geçen süre boyunca kampanyalarının nasıl gittiğini ve barışa ne olduğunu öğrenmek istiyordum.
Peace is elusive. I don’t mean that it eludes us in a practical sense - we think we have it, and then war returns. This is often so, of course. No. I mean in the sense that it’s difficult to be sure what conditions we may confidently say add up to a time of peace. In 1995-6 I went to interview peace-minded women in Bosnia-Herzegovina, Northern Ireland and Israel-Palestine. It was a time when peace agreements were in the air. In early 2012 I went back to revisit as many of the original women as I could find, and to ask them what had flowed from that hopeful moment. I wanted to find out how their campaigns had fared in the intervening years - and what had become of peace.
Peace women's movements İsrael-Palestine Northern Ireland Bosnia-Herzegovina transversal politics
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Women's Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 |