Bu makalede Yeni Kuir Sinema ile Üçüncü Sinema arasındaki ortaklığa işaret eden “defolu sinema” (flawed cinema) kavramı ile Kürt sineması tartışmalarında da karşılık bulan Julia Garcia Espinosa’nın “kusurlu sinema” (imperfect cinema) anlayışının bir kesişim noktası oluşturduğu ve aynı çerçeveye işaret ettiği düşüncesinden hareket edilmektedir. Yazıda ilk olarak kuir sinema ile Üçüncü Sinema arasındaki ilişkiye yer verilecek, ardından Kürt sinemasına ilişkin 2000’lerde yapılan tartışmalar incelenerek Kürt sinemasındaki “kusurlu” filmlerin nasıl bir politik imkân sunduğu irdelenecektir. Son bölümde ise Yeni Kuir Sinema ve Kürt sinemasının kesişimselliği çerçevesinde Ali Kemal Çınar sineması ele alınarak yönetmenin son filmi Berîya Şevê (2021) kuir bir perspektifle yorumlanacaktır. Kuir teorinin sınırlarını genişletmek ve onu daha kapsayıcı hâle getirmek için kavramın Batı odaklı olmayan çeşitli coğrafyalarda bulduğu yankıların çerçeveye dâhil edilmesi gerekmektedir. Benzer şekilde, kuir film tanımının genişlemesi ve anlamını çeşitli coğrafyalarda bulabilmesi için, beyaz, orta sınıf ve gey temsilinin bulunduğu filmlerin ötesine bakmak gereklidir. Paralel biçimde Yeni Kuir Sinema ile Üçüncü Sinema arasında kurulan ilişki, kuir filmlerin LGBTİ+ temsili ve mücadelesiyle sınırlı olmadığını gösterir. Kuir sinema tartışmalarında öne sürülen “defolu” film fikri de hem film üretiminin hem kuir filmlere bakışın nasıl olabileceğine dair alternatifler üretmektedir. Kürt sinemasında “yoksun” ve “kusurlu” bir görselin Kürt filmlerine dair neler söyleyebileceğinin ele alındığı görülmektedir. Bu yazının temel iddiası ise Ali Kemal Çınar sinemasının kuir sinema ile Kürt sineması arasındaki kesişimsel bir alanda duruyor olduğudur.
Bu makale, yazarın "Ötekilerin Sinemasına Kuir Perspektiften Bakmak" isimli doktora tezinden üretilmiştir.
This article is based on the idea that the concept of "flawed cinema", which draws a parallel between the New Queer Cinema and the Third Cinema, and Julia Garcia Espinosa's understanding of "imperfect cinema", which is also reflected in the discussions of Kurdish cinema, constitute an intersection point. Both terms have the possibility to be discussed within the same framework. In the article, firstly, the relationship between queer cinema and Third Cinema will be shown. Then, the discussions on Kurdish cinema in the 2000s will be examined as well as what kind of political opportunity the "flawed" films in Kurdish cinema offer will be questioned. In the last part, within the framework of the intersectionality of New Queer Cinema and Kurdish cinema, Ali Kemal Çınar's cinema will be discussed. The director's latest film Berîya Şevê (2021) will be interpreted from a queer perspective. In order to expand the boundaries of queer theory and make it more inclusive, it is necessary to include the echoes of the concept in various geographies that are not Western-oriented. Similarly, for the definition of queer film to expand and find its meanings in various geographies, it is necessary to look beyond films with white, middle-class and gay representation. In parallel, the relationship established between the New Queer Cinema and the Third Cinema shows that queer films are not limited to LGBTI+ representation and struggle. The idea of a "flawed" film, which is put forward in the discussions of queer cinema, also produces alternatives for how both film production and queer films can be viewed. Within this context, what a "poor" and "imperfect" image can say about Kurdish films is also discussed. The main claim of this article is that Ali Kemal Çınar's cinema stands in an intersectional space between queer cinema and Kurdish cinema.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Women's Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | May 23, 2024 |
Publication Date | May 30, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 16 Issue: 1 |