Dokumacılıkla geçimlerini temin eden üç kız kardeş padişahın geceleri lamba yakılmasını yasaklamasından mağdur olurlar. Açlıktan ölmemek için yasağı çiğnerler. Pencereleri sıkıca kapatıp yaktıkları lamba ışığında dokumaya devam ederler. Bu arada padişah ise kılık değiştirerek geceleri denetime çıkar. O gün tesadüfen bu ailenin evinin önünde durarak kardeşlerin konuşmaları dinler.
Kızlar birbirleriyle hayallerini paylaşmaktadırlar. Üç kızdan ilk ikisi sarayda çalışan hizmetçi, ahçıyla vs. evlenerek sıkıntılardan kurtulmak isterken, en küçük kardeşin hayali ise banyo sonrası havluları kapıya getiren bir padişahın kendisine “efendim” diyerek hizmet etmesidir.
Özellikle son konuşmaya anlam veremeyen padişah bunları ertesi gün saraya getirtir ve akşamki sözlerini tekrarlatır. İlk iki kız aynı sözleri tekrarlayınca onları dilekleri doğrultusunda sarayındaki bu kişilerle evlendirir. İnatçı küçük kızın arzusunu ise farklı günlerde üç defa tekrarlatır, sonuncusunda da bu dileğini değiştirmesini ister. Naciye adlı bu kızcağız zindana atılmayı bile göze alarak ısrarından vazgeçmez. Padişah öfkelenir ve onu öldürmesi için cellada teslim eder. Fakat oturdukları muhitteki insanların aşağılayıcı davranışlarından dolayı zor günler geçiren cellat ve karısı, Naciye isimli bu kıza acır ve evlat edinir. Evleri şenlenir.
Naciye büyüdüğünde de dileğini unutmaz. Üvey babasına mor, kırmızı ve beyazlı renkli üç farklı elbise aldırtır. Bunları giyinerek farklı günlerde üç defa sarayın kapısına dayanır. Dil dökerek kapıcıya kapıyı açtırır. Adamcağız ona içmesi için suyu getirdiğinde bütün aramalarına rağmen Naciye’yi bulmaz. Cellat şaşkınlık geçirdi ardından ise bayıldı. Sonuçta sarayın kapısı gece boyunca açık kaldı. Padişahın huzurunda müşkül duruma düşen vezir bu rezaleti savuşturmak için ertesi gün kapıyı kendisi bekler. Benzer bir süreç sonucunda o da aynı şekilde bayılır. Olup bitenlere bir anlam veremeyen ve güvenliği için endişe duyan padişah ertesi gece kapıyı beklemek ister. Becerikli Naciye ona da kapıyı açtırır. Hilelerle hayalini gerçekleştirir: Padişah, onun kapıdan dışarı tek tek uzattığı ayaklarına tek tek terliklerini giydirir. Bu hizmet sayesinde Naciye’nin ilk dileği yerine gelir. Ardından da padişahın sırtını sıvazlayıp memnuniyetini belirtmesiyle ikincisi de gerçekleşir. Bu andan itibaren özür dileyerek kimliğini ifşa etmesi üzerine de, padişah, geçmişte verdiği karara pişman olurken, celladın davranışına sevinir. Sonuçta Naciye ve padişah bir düğünle evlenirler
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Turkish Folklore in the Türkiye Field |
Journal Section | Çeviri |
Translators | |
Early Pub Date | August 28, 2024 |
Publication Date | August 31, 2024 |
Submission Date | May 4, 2024 |
Acceptance Date | August 22, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |