Ulusal marşlar, bir milletin hem
edebiyatı, hem sosyolojisi, hem tarihi hem de müziği ile yakından ilgilidir.
Kaynağını milli destanlardan alan marşlar, o milletin kollektif ürünleridir.
Ülkelerin ulusal marşları, diğer uluslarla olan ilişkilerde bağımsızlığı
simgeleyen en önemli ögelerdendir. Bir bestenin ulusal marş olabilmesi için, o
ülkenin milleti tarafından benimsenmiş ve devlet tarafından onaylanmış olması
gerekmektedir. İstiklal Marşı Türkiye Cumhuriyetinin resmi ulusal marşı olarak
12 Mart 1921'de kabul edilmiştir. Marşın kabul tarihi, güftenin kabul tarihi
olarak bilinmektedir. 724 şiir arasından Cumhuriyete uygun düşen bir marş
bulunamamış ve rica üzerine Mehmet Akif Ersoy'a yazdırılmıştır. Ersoy'un güftesini
bestelemek için açılan yarışmaya ise 55 beste yarışmaya katılmış ve günümüze ön
elemeyi geçen on beste ulaşmıştır. 1923 senesinde bestesi kabul edilen Ali
Rifat Çağatay'ın bestesinin yerini 1930 senesinde Osman Zeki Üngör'ün bestesi
almıştır. Müzik eğitimi açısından ulusal marşımız oldukça önem teşkil
etmektedir. Müzik eğitimi programlarında öncelikli öğretilen eser olmasına
rağmen Cumhuriyet tarihi boyunca birçok müzik eğitimcisi tarafından eğitim
müziği açısından eleştirilmiştir. Ön elemeyi geçen on bestenin eğitim müziği
açısından incelenmesi bu açıdan önem kazanmaktadır. Bu amaçla ön elemeyi geçen
besteler, tonalite/makam, ölçü sayısı, ses sınırları, tekseslilik/çokseslilik,
prozodi ve bestelendiği kıtalar açısından incelenmiştir. Araştırmadan elde
edilen veriler ilgili başlıklar altında tablolaştırılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 24, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 39 Issue: 3 |