Objective: In this study, we aimed to share our surgical principles and surgical outcomes in cases of fixation and fusion with lumbar posterior transpedicular screw-rod systems in our clinic.
Methods: 117 patients who underwent posterolateral fusion surgery with lumbar posterior transpedicular screw-rod system between 2014 and 2017 were evaluated retrospectively. Dynamic lumbar radiographs, computed tomography and magnetic resonance imaging were performed in all cases before the operation. All patients were operated with microsurgical principles and internal fixation and posterolateral fusion were performed with posterior interpedicular screw-rod systems. Stabilization systems were evaluated with lumbar X-ray and/or computed tomography on the first postoperative day. In the 1st and 3rd months, lumbar X-rays were repeated.
Results: All these patients, in whom lumbar spinal instability was detected clinically and radiologically, had low back and/or leg pain and different levels of neurological deficits. Of the cases, 23 were male and 94 were female. The mean age was 53.4 years. According to the Meyerding classification, there were grade I and II spondylolisthesis in 69, and 8 cases respectively, spinal stenosis in 28 cases, burst fracture in 1 case, compression fracture in 3 cases, disc herniation in 11 cases. The mean follow-up period was 28.6 months.
Conclusions: Meticulous case selection, careful preoperative planning and adherence to spinal microsurgery principles will increase the success rate in lumbar posterior internal fixation and posterolateral fusion surgeries.
None
-
Amaç: Bu çalışmada kliniğimizde lomber posterior transpediküler vida-rod sistemleri ile fiksasyon ve füzyon vakalarında cerrahi prensiplerimizi ve cerrahi sonuçlarımızı paylaşmayı amaçladık.
Gereç ve Yöntem: 2014-2017 yılları arasında lomber posterior transpediküler vida-rod sistemi ile posterolateral füzyon cerrahisi uygulanan 117 hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Operasyon öncesi tüm olgulara dinamik lomber radyografiler, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme yapıldı. Tüm hastalar mikrocerrahi prensipler ile opera edildiler ve posterior interpediküler vida-rod sistemleri ile internal fiksasyon ve posterolateral füzyon uygulandı. Postoperatif birinci gün lomber grafi ve/veya bilgisayarlı tomografi ile stabilizasyon sistemleri değerlendirildi. Postoperatif 1. ve 3. aylarda lomber grafiler tekrarlandı.
Bulgular: Lomber spinal instabilitenin klinik ve radyolojik olarak tespit edildiği tüm bu hastalarda bel ve/veya bacak ağrısı ve farklı düzeylerde nörolojik defisitler vardı. Vakaların 23'ü erkek, 94'ü kadındı. Ortalama yaş 53.4 idi. Meyerding sınıflamasına göre sırasıyla 69 ve 8 olguda grade I ve II spondilolistezis, 28 olguda spinal stenoz, 1 olguda patlama kırığı, 3 olguda kompresyon kırığı, 11 olguda disk hernisi mevcuttu. Ortalama takip süresi 28.6 ay idi.
Sonuç: Lomber posterior internal fiksasyon ve posterolateral füzyon ameliyatlarında titiz vaka seçimi, ameliyat öncesi dikkatli planlama ve spinal mikrocerrahi prensiplerine bağlılık başarı oranını artıracaktır.
-
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Clinical Sciences |
Journal Section | Original Article |
Authors | |
Project Number | - |
Publication Date | February 28, 2022 |
Submission Date | December 1, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 |
Genel Tıp Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.