Aile, nikâhla atılan sade bir adımın tarihe bıraktığı derin izdir. İnsanın yetişmesinden nesillerin inşasına uzanan geniş etki alanı düşünüldüğünde, ailenin korunması, güçlenmesi ve ayakta kalması için emek vermenin anlamı bir kez daha pekişir. Aile kurmak, ilâhî metinler tarafından tavsiye edilen bir yaşam modelidir. Ancak nikâh her ne kadar bir aile kurulduğuna şahitlik etse de, “aile kurmak” kadar “aile olmak” da önemlidir. Aile olmak, inanç ve ideal birlikteliğini, aynı duygu ve düşünce dünyasında buluşmayı, aynı yolun yolcusu olmayı beraberinde getirir.
Aile olmak kadar olamamak da insanoğlu tarafından sayısız kere tecrübe edilmiştir. Kur’an’da, kan bağından daha güçlü bir inanç ve sevgi bağıyla dünya imtihanını veren, aile olmayı başaran ailelerden özgüyle bahsedilir. Ama Hz. Nuh’un hayatı üzerinden verilen mesajlar, aile olamama riskine karşı uyarı niteliği taşır. Hz. Nuh’un eşi ve oğluyla yaşadıkları; aileyi oluşturan bağların niteliği, ailenin ciddi bir imtihan olduğu ve aile kurmaya gösterilen teşvik ve özenin, gerçek anlamda bir aile olmaya da gösterilmesi gerektiği hususlarına dikkat çekmektedir.
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 5 Sayı: 9 |