Introduction: The authors aim to determine the value of conventional magnetic resonance imaging (MRI) in diagnosis and management of lateral collateral ligament injuries around the ankle joint.
Material and Methods: MRI examinations of 50 patients with posttraumatic chronic pain around ankle joint were evaluated retrospectively. There were no oblique coronal sections this series. Ligament rupture and injury were determined according to criteria adopted in the literature. Findings were compared with MRI examinations containing oblique coronal sections of 80 patients made for any reason. All images were retrieved from the archive (PACS).
Results: There were lateral collateral ligament (LCL) injuries in 20 cases that had MRI examinations without oblique coronal sections (Series I). All isolated LCL rupture were first degree. Thirty-nine LCL injuries were detected in 80 patients that had MRI examinations containing oblique coronal sections which made for any reason (Series II). Isolated LCL rupture cases were grade one in 63%, grade two in 27% and grade three in 10% in that series. Chi-square test was performed to test for the differences between the two series in determining calcaneofibular ligament rupture. P-value was found 0.011 and was significant at 95% confidence level.
Conclusion: Conventional MRI protocols which include oblique coronal sections have critical importance in diagnosis and management of LCL injury.
Amaç: Ayak bileği lateral kollateral ligaman patolojilerinin tanısında ve tedavinin yönlendirilmesinde konvansiyonel magnetik rezonans görüntülemenin (MRG) değerini belirlemek.
Gereç ve Yöntem: Ayak bileğinde travma sonrası gelişen kronik ağrı şikayetiyle oblik koronal kesitler alınmaksızın MRG incelemesi yapılan 50 olgu arşiv sisteminden (PACS) retrospektif olarak değerlendirildi. Ligamanlardaki rüptür ve zedelenme kabul edilen kriterlere göre saptandı. Bulgular herhangi bir sebeple ayak bileği MRG yapılmış ve oblik koronal kesitler alınarak incelenmiş retrospektif değerlendirilen 80 olguluk diğer bir seri ile kıyaslandı.
Bulgular: Oblik koronal kesitler alınmaksızın inceleme yapılan birinci seride; 20 olguda lateral kollateral ligaman kompleksi (LKLK) yaralanmaları mevcuttu. Bu serideki izole LKLK rüptürlerinde sadece birinci derece rüptür saptanabildi. Oblik koronal kesitler alınarak incelenen ve herhangi bir sebeple ayak bileği MR tetkiki yapılan 80 hastada (seri 2) toplam 39 LKLK rüptürü tespit edildi. Bu serideki izole LKLK rüptürlerinde; birinci derece rüptürlerin sıklığı %63, ikinci derece rüptürlerin sıklığı %27, üçüncü derece rüptürlerin sıklığı %10 olarak tespit edildi. Kalkaneofibular ligaman rüptürünün tespitinde iki seri arasındaki farklılığı test etmek amaçlı yapılan ki-kare testinde p değeri 0,011 bulundu. %95 güven düzeyinde bu iki değişken arasındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı görüldü.
Sonuç: Oblik koronal kesitlerin alındığı Konvansiyonel MRG protokolleri lateral kollateral ligaman kompleksi rüptürlerinin tanısında ve tedavinin yönlendirilmesinde kritik öneme sahiptir.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Original Research |
Authors | |
Publication Date | March 9, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 5 Issue: 2 |