Urban identity is the whole of the original physical, cultural, socio-economic and historical characteristics of cities and distinguishing feature of place. On the other hand, urban image is the traces of a city as a result of sense, emotion, thought and perception. In the study, concepts such as urban identity, urban image, landmarks, legibility and serial vision on the basis of pedestrian movement are discussed. In the study, religious buildings are chosen as one of the advantageous building groups in terms of being landmarks that leaves permanent traces in the memory of the user, which can stand out in the urban structure or city silhouette. The study deals with religious buildings in relation to the pedestrian movement in the heavily used Trabzon city center, which contains many historical and new buildings. It is aimed to discuss how religious buildings are perceived during the pedestrian movement. For this purpose, the changing perception of the religious building depending on its location, the physical structure of the road, the visibility of the building, its strength of appearance, continuity and singularity are analyzed. Visual analysis techniques are used in all these analyzes. As a result of the analysis, it is determined whether religious structures are perceived or not. Then, the buildings which have high potential to be a landmark are determined and the reasons that caused these buildings to be perceived as strong and weak are revealed. This showed that being a landmark should have features such as visibility, effective appearance, continuity and singularity as well as positional and formal features in relation to the road. It was concluded that considering these features together in a way that supports each other can create a strong landmarks/sign.
Kentsel kimlik, kentlerin özgün fiziksel, kültürel, sosyo-ekonomik, tarihsel niteliklerinin bütünüdür ve yerin ayırt edici özelliğidir. Kentsel imge ise bir kente dair duyu, duygu, düşünce ve algılama sonucu oluşan izlerdir. Çalışmada kentsel kimlik, kentsel imge, işaret öğeleri, okunabilirlik gibi kavramlar ve yaya hareketiyle algılama temelinde seri görünüm ele alınmıştır. Kent dokusunda veya kent siluetinde öne çıkabilen kullanıcı belleğinde kalıcı izler bırakan işaret öğesi olma açısından avantajlı yapı gruplarından biri olarak dini yapılar seçilmiştir. Çalışma dini yapıları birçok tarihi ve yeni binayı içinde barındıran, yoğun olarak kullanılan Trabzon kent merkezinde yaya yollarında yapılan yaya hareketiyle ilişkili ele almıştır. Yaya hareketi boyunca dini yapıların nasıl algılandığının tartışılması amaçlanmıştır. Bu amaçla, dini yapının konumuna, yolun fiziksel yapısına, yapının görülebilirliğine, görünüm gücüne, sürekliliğine ve tekilliğine bağlı olarak değişen algısı analiz edilmiştir. Tüm bu analizlerde görsel analiz tekniği kullanılmıştır. Analizler sonucunda dini yapıların algılanıp algılanmadığı belirlenmiştir. Ardından işaret öğesi olma potansiyeli yüksek yapılar belirlenerek bu yapıların güçlü ve zayıf algılanmasına neden olan sebepler ortaya konulmuştur. İşaret öğesi olabilmenin yolla ilişkili olarak konumsal ve biçimsel özelliklerin yanında görülebilirlik, etkili görünüm, süreklilik ve tekillik gibi özelliklerin de olması gerektiğini göstermiştir. Bu özelliklerin bir arada birbirini destekler biçimde ele alınmasının güçlü bir işaret öğesi oluşturabileceği sonucuna varılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Architecture |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 29, 2022 |
Submission Date | December 1, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 |