As an undeniable reality, death has occupied the human agenda throughout history. In this process, depending on the changing culture and developing technology, man's relationship with death has varied (ranging from submission to death to being immortal). From Ancient Greece to the modern age, man, who first attempted to understand nature and then to overcome it with developing science, aimed to become immortal by removing death, which is a part of nature, from his agenda. However, over time, the meaning of death, the importance of being immortal and how to achieve immortality have changed. Throughout history, human beings, fearing the unbearability of the absence caused by death, have desired to reach the eternal existence that immortality would provide. Death has become a technical rather than a mystical phenomenon for human beings who have reached the age of technological metaverse from the age of mythical beliefs. Especially with the influence of transhumanism, people who believe they will get a better life in the future have desired to be immortal. However, it is controversial whether being immortal against the unbearability of death will bring people to a better position. In this context, in this study, it is expressed that in the face of the idea of death, which is seen as an unbearable phenomenon during the long existence on earth, it is an intolerable situation like death for human beings to reach the targeted immortality with the developing technological possibilities. Accordingly, life and death are intertwined for humans who oscillate between two extremes regarding death. To live is to accept death from the beginning. Therefore, man must observe a certain balance in his relationship with death. Thus, death should neither wholly disappear from the human agenda nor occupy their life and thoughts. Human beings should build their relationship with death, which has both a social and an individual dimension, on a meaningful ground (culture) through a conscious thinking activity. At this point, the most excellent helper of man is the intellectual heritage that has reached from the past to the present.
İnkâr edilemez bir gerçeklik olarak ölüm, tarih boyunca insanın gündemini işgal etmiştir. Bu süreçte değişen kültür ve gelişen teknolojiye bağlı olarak insanın ölüm ile olan ilişkisi farklılık (ölüme boyun eğmekten ölümsüz olmaya uzanan) göstermiştir. Antik Yunan’dan modern çağa önce doğayı anlama sonrasında ise gelişen bilim ile aşma girişiminde bulunan insan, doğanın bir parçası olan ölümü de gündeminden çıkararak ölümsüz olmayı amaçlamıştır. Ancak zamanla ölümün, dolayısıyla da ölümsüz olmanın anlamı ve ölümsüzlüğün nasıl elde edileceği değişmiştir. Tarih boyunca ölümün neden olduğu yokluğun dayanılmazlığından korkan insan, ölümsüz olmanın sağlayacağı sonsuz varoluşa erişmeyi arzulamıştır. Mitsel inançlar çağlarından teknolojik metaverse çağına erişen insan için ölüm, mistik bir olgudan ziyade teknik bir olgu haline gelmiştir. Özellikle transhümanizmin de etkisi ile gelecekte daya iyi bir yaşama erişeceğine inanan insan, ölümsüz olmayı arzulamıştır. Ancak ölümün dayanılmazlığına karşı ölümsüz olmanın insanı daha iyi bir konuma getirip getirmeyeceği tartışmalıdır. Bu bağlamda çalışmada dünya üzerindeki uzun varoluşu sürecinde dayanılmaz bir olgu olarak görülen ölüm düşüncesi karşısında insanın gelişen teknolojik imkanlar ile hedeflenen ölümsüzlüğe ulaşmasının ölüm gibi dayanılmaz bir durum olduğu dile getirilmektedir. Buna göre ölüm konusunda iki aşırı uç arasında gidip gelen insan için yaşam ve ölüm iç içedir. Yaşamak ölmeyi baştan kabul etmektir. O yüzden insan, ölüm ile olan ilişkisinde belli bir dengeyi gözetmelidir. Dolayısıyla ölüm ne tamamen insanın gündeminden çıkmalı ne de tamamen yaşamını ve düşüncesini işgal etmelidir. İnsan hem toplumsal hem de bireysel bir boyutu olan ölüm ile olan ilişkisini anlamlı bir zemin (kültür) üzerinde bilinçli bir düşünme etkinliği ile inşa etmelidir. Bu noktada insanın en büyük yardımcısı, geçmişten bugüne ulaşmış olan düşünsel mirastır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Modern Philosophy |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2024 |
Submission Date | December 27, 2023 |
Acceptance Date | March 23, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |
Tarandığımız Dizinler:
e-ISSN: 2148-5232