Mezopotamya toplumları, hastalıkların ve istenmeyen durumların başta tanrı ve tanrıçalar olmak üzere demon/ifrit gibi doğaüstü güçlerden kaynaklandığına inanmıştır. Bölgede yaşayan toplumlar farklı dönemlerde çivi yazılı metinlere hastalıkların diyagnozu ve prognozu hakkında detaylı bilgiler kaydetmiştir. Bu bilgiler amulet taşlarının hastalıkların şifalandırılmasında ve pek çok sorunun giderilmesinde yaygın bir şekilde kullanıldığını kanıtlamaktadır. İlgili çivi yazılı metinlerdeki örneklere göre “amulet taşları” isimiyle nitelendirilen objeler genellikle taş, mineral, metal, deniz kabukları, hayvansal veya bitkisel kökenli maddeler ve cam, fayans veya frit gibi yapay üretilen materyallerden oluşmuştur. Mezopotamya’da bazı amulet taşlarının sadece kutsal olduğuna değil aynı zamanda büyülü güçlere sahip olduğuna da inanılmıştır. Nitekim dinsel-büyüsel ve tıbbi metinlerde amulet taşlarından yapılmış tılsımlı objelerin hazırlanışı ve kullanışı ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. Şifa aracı olarak hazırlanmış bu objeler yaşanan sorunun türüne göre farklı reçeteler ve birtakım yöntemler izlenerek hastaya uygulanmıştır. Herhangi bir nedenden kaynaklanan sorunların şifa bulması için kullanılan amulet taşları belirli materyallerin kombinasyonlarıyla hazırlanmıştır. Metin örneklerine göre Mezopotamya’da amulet taşları genellikle tek başına tercih edilmemiş, daha çok kolye, broş, pandantif veya kese gibi tılsımlı objeler halinde kullanılmıştır. Öte yandan minerallerin rengi, dış görünüşü ve dinsel-büyüsel kullanımları hakkında bilgiler sunan Abnu šikinšu Serisine göre bazı taşların spesifik problemlere odaklanarak tercih edildiği açıkça belli olmaktadır. Bu çalışmada, Mezopotamya kültüründe amulet taşlarının yeri ve önemi vurgulanmış, dinsel-büyüsel, tıbbi ve ritüel metinlerinden örnekler incelenerek amuletlerin hazırlanışı ve taşların bazı hastalıkların tedavi edilmesindeki rolü ve işlevi ele alınmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Ancient History (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2024 |
Submission Date | November 14, 2023 |
Acceptance Date | January 8, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 12 Issue: 1 |
e-ISSN: 2148-5232