Güvenlik ihtiyacı toplumsal yaşamın kaçınılmaz bir sonucudur. Bu ihtiyaç tarih boyunca evrim geçirmiş ve değişmiştir. Modern çağda, genel kolluk birimlerinin yanı sıra özel güvenlik güçleri de kamu güvenliğinin sağlanmasında önemli bir rol oynamaktadır. Özel güvenlik çalışanları, yaptıkları işin doğası gereği yüksek psikososyal risklerle karşı karşıyadır. Dolayısıyla bu kişilerin özellikle psikolojik risklere karşı bilinçli bir şekilde eğitilmeleri ve desteklenmeleri elzemdir. Özel güvenlik işinin zorlu ve stresli doğası göz önünde bulundurulduğunda, bu kişilerin ruh sağlığını korumak için uygun önlemlerin alınması zorunludur. Bu bağlamda, çalışanların psikososyal riskler konusunda bilinçlendirilmesi, olası sorunların azaltılması açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, özel güvenlik çalışanlarının psikolojik desteğe erişebilecekleri mekanizmaların oluşturulması, görevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirmelerine yardımcı olacaktır. Bu nedenle güvenlik çalışanları arasında anket yapılarak sonuçlar değerlendirilmiştir. Çalışmanın temel amacı, özel güvenlik çalışanları arasında işle ilgili psikososyal riskleri belirlemek ve bu risklerin refahları üzerindeki etkisini değerlendirmektir. Sonuçlar, 3 yıllık deneyime sahip bireylerin en yüksek iş tatminine (3,51) sahip olduğunu ve bekarlarda (3,39) evli bireylere (3,07) kıyasla iş tatmininin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Ayrıca, yüksek eğitim seviyelerinin motivasyonu düşürdüğü bulunmuştur. Çalışma, çalışanların maruz kaldıkları psikososyal riskler, iş stresi deneyimleri, iş tatminsizliği, iş tatmini ve motivasyon düzeyleri arasındaki ilişkiyi araştırmaktadır. İşyerinde gerekli güvenlik kültürü algısı psikososyal risk faktörleri üzerinde önemli bir etkiye sahiptir ve çalışan memnuniyetini artırmaya yönelik düzenlemelere duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır.
Iğdır Üniversitesi Bilimsel Araştırma ve Yayın Etik Kurulu’ndan 09.12.2021 tarihli ve 2021/31 karar sayısı ile etik kurul izni alınmıştır. Çalışma, birinci yazarın yüksek lisans tezine dayalı olup, ikinci yazarın danışmanlığında yürütülmüştür
The need for security is an inevitable result of social life. This need has evolved and changed throughout history. In the modern era, private security forces play an important role in ensuring public safety alongside general law enforcement units. Private security employees face high psychosocial risks inherent to the nature of their work. Therefore, it is essential to educate and support individuals, especially against psychological risks. Given the demanding and stressful nature of private security work, it is imperative that appropriate measures be taken to protect their mental well-being. In this context, raising employees' awareness of psychosocial risks is important to mitigate potential problems. Helping private security personnel to access psychological support will help them stay healthy. For this purpose, a survey was conducted among security employees and the results were evaluated. The primary objective of the study is to identify work-related psychosocial risks among private security employees and evaluate the impact of these risks on their well-being. The results indicate that individuals with 3 years of experience have the highest job satisfaction (3.51), and job satisfaction is higher among singles (3.39) compared to married individuals (3.07). It is also found that higher education levels decrease motivation. The study investigates the relationship between the psychosocial risks employees are exposed to, their experience of job stress, job dissatisfaction, job satisfaction, and motivation levels. The perception of the required safety culture in the workplace has a significant impact on psychosocial risk factors, highlighting the need for adjustments to increase employee satisfaction.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Occupational Health and Safety |
Journal Section | Original Article |
Authors | |
Publication Date | December 26, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 12 Issue: 4 |