Blockhouses are defensive structures that are built to protect the region thereof particularly against the bombardments of tanks and planes during a raid. The blockhouses were actually a result of the war strategy and technology that had been ongoing for centuries. The basic components of these durable strongholds were iron and concrete. Following the Industrial Revolution, the remarkable development in technology and the extensive use of warplanes and tanks prior to World War II had noticeably increased the significance of blockhouses. These structures were first used in the world in 1904 by Russians during the Russian-Japanese War. The blockhouses are known as pillboxes, bunkers, etc. in Europe and Korugans in Turkey. In Europe, especially in France, blockhouses began to be constructed as part of the defense strategy before World War II, which mentioned defense strategy of Europe was implemented, particularly, by Turkey. With the instructions of the then Chief of General Staff, Fevzi Çakmak, blockhouses were erected on those points of strategic importance in the Region of Marmara as well as on certain coastal spots of the Western Anatolia. The place where the blockhouses, known as Çakmak Line, were most intensively built was in the same region with the Çatalca Line, which was formed during the last period of the Ottoman State in order to protect Istanbul. The “Çakmak Line” covers the area on the east of Büyükçekmece Lake and Terkos (Durusu) Lake and the area between the mentioned two places. About ten different types of blockhouses have been determined along the Çakmak Line by the sizes and intended uses thereof. Upon the termination of the peril of World War II in Turkey, the blockhouses were left to their fate. To summarize, this article deals with the mentioned blockhouses that have been left to their fate and suggests what could be done to conserve this historical heritage.
Koruganlar, bir saldırı esnasında kendi bölgesini özellikle tank ve uçak bombardımanına karşı korumaya çalışan savunma yapılarıdır. Bu dayanıklı sığınaklar yüzyıllardır devam eden savaş stratejisinin ve teknolojisinin bir sonucudur. Koruganların ana malzemesini demir ve beton oluşturmaktadır. Sanayi Devrimi’nden sonra teknoloji oldukça ilerlemiş İkinci Dünya Savaşı öncesinde uçakların ve tankların daha çok ön plana çıkmasıyla koruganların önemi iyice artmıştır. Bu yapılar, Dünya’da ilk defa 1904 yılında Rus-Japon Savaşı’nda Ruslar tarafından kullanılmıştır. Koruganlara, Avrupa’da blockhouse, pillbox, bunker, Türkiye’de ise “korugan” adı verilmiştir. Avrupa’da özellikle de Fransa’da, İkinci Dünya Savaşı öncesinde savunma stratejisi olarak koruganlar yapılmaya başlanmıştır. Özellikle Türkiye’de, bahsi geçen Avrupa’nın bu savunma stratejisi politikasını uygulamıştır. Dönemin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak’ın talimatıyla koruganlar Marmara Bölgesinin stratejik öneme sahip noktaları ile Batı Anadolu’nun kıyı şeridinde bazı noktalara yapılmıştır. Çakmak Hattı adı verilen koruganların en yoğun yapıldığı yer, Osmanlı Devleti’nin son döneminde İstanbul’u korumak maksadıyla oluşturulan Çatalca Hattı ile aynı bölgededir. “Çakmak Hattı”, Büyükçekmece Gölü ile Terkos (Durusu) Gölü’nün doğusu, bunların arasında kalan bölgeyi kapsamaktadır. Çakmak Hattı’nda büyüklüğüne ve kullanım amacına göre yaklaşık on farklı tipte korugan tespit edilmiştir. Türkiye’de İkinci Dünya Savaşı tehlikesinin geçmesi üzerine koruganlar kaderine terkedilmiştir. Bu çalışmada, kaderine terkedilen koruganlar ele alınmakta ve tarihi mirası yaşatmak için nelerin yapılabileceğini değerlendirilmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 13, 2020 |
Submission Date | March 18, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 16 Issue: 34 |