Tarihsel materyalizmin kurucuları Marx ve Engels her ne kadar genel bir hukuk teorisi geliştirmemişseler de tarihsel materyalizmin hukuka dair bir çok belirleyici saptaması bulunmaktadır. Tarihsel materyalizm hukuku en genel anlamda toplumsal ilişkiler bütününün yeniden üretimi ve düzenlenişindeki etkisi bakımından elır. Bu ise toplum ve hukuk ilişkisine dair belirli bir görüş açısını gerekli kılar. Bu makale, bu görüş açısını incelemek üzere toplumsal formasyon kavramına odaklanmaktadır. Toplumsal formasyon kavramının sunduğu teorik çerçeve, hukukun toplumsal bütünlük içerisinde haritalanmasına, daha da önemlisi hukuk ve üretim ilişkileri ilişkisinin topografisini kavramaya olanak tanımaktadır. Marx’a göre verili bir toplumdaki üretim ilişkileri, üretici güçlerle birlikte Marx’ın üretim tarzı adını verdiği özgül bütünlüğü oluşturur. Kapitalist toplum ise özgül üretim tarz(lar)ını oluşturan toplumsal pratiklerin ve ilişkilerin, somut ve karmaşık biraradalığını ifade etmektedir. Tarihsel materyalist yaklaşım içinden geliştirilen toplumsal formasyon kavramı, tarihin belirli bir dönemine denk düşen somut ve tarihsel bir toplumsal gerçekliğin kavranışına hizmet etmektedir. Kavram, ekonomik, hukuki-politik, ideolojik-kültürel vs. toplumsal süreçlerin özgül dinamikleri arasındaki ilişkiyi tespit etmek bakımından ayırt edici niteliktedir. Toplumsal formasyonlar birden fazla üretim tarzının varlığını içermekle birlikte, üretim tarzı kavramı ile toplumsal formasyon kavramı arasında önemli bir fark bulunmaktadır. Üretim tarzı kavramı soyut bir toplumsal bütünü ifade ederken, toplumsal formasyon kavramı somut bir toplumsal durumu/biçimi analiz etmeye dönüktür. Toplumsal formasyon kavramının, toplumsal yapı ve dönüşümün somut ve maddi veçhelerine yönelik olması, hukukun da sabit ve ebedi bir entite değil de tarihsel olarak belirlenen ve dönüşüm halindeki bir ilişki ve biçimler bütünü olarak kavranmasına imkân tanır. Bu nedenle, makalenin konusu, toplumsal formasyon kavramının sunduğu teorik çerçevenin incelenmesiyle sınırlandırılmıştır. Bu çerçeve Maurice Godelier, Louis Althusser, Étienne Balibar, Nicos Poulantzas, Martha Harnecker, Ellen Meiksins Wood, Perry Anderson, David Harvey ve Samir Amin gibi düşünürlere değinilerek incelenecek, kavramın hukuk çalışmaları için önemine ise kısaca sonuç bölümünde değinilecektir.
Although the founders of historical materialism, Marx and Engels, did not develop a general theory of law, historical materialism presents a distinctive approach to law. Historical materialism examines law in the widest sense in terms of its impact on the reproduction and regulation of the unity of social relations. This requires a particular perspective on the relationship between society and law. This article focuses on the concept of social formation to exposit this point of view. The theoretical framework offered by the concept of social formation allows the mapping of law in social integrity, and more importantly, understanding the topography of the relationship between law and relations of production. According to Marx, the relations of production in a given society, together with the productive forces, constitute a specific unity that Marx called mode of production. Capitalist society, on the other hand, expresses the concrete and complex coexistence of the social practices and relationships that form specific mode of productions. The concept of social formation serves the understanding of a concrete and historical social reality that corresponding a certain period of history. The concept provides an important opportunity to identify the relationship between the concrete and material dynamics of economic, legal-political, ideological-cultural social processes. Since the concept concerns concrete and material processes, it allows law to be considered not as a abstract and stable entity, but as a whole of social relations and forms that are historically determined and transformed. For this reason, the subject of this article is limited to the elaboration of the theoretical framework presented by social formation concept. This framework will be handled by dealing thinkers like Maurice Godelier, Louis Althusser, Nicos Poulantzas, Ellen Wood, Perry Anderson and Samir Amin. Additionally, the importance of the concept for legal studies will be briefly mentioned in the conclusion.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 25, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 11 Issue: 1 |