Kent yaşamı ile beraber konut kavramı değişmeye başlamış ve sektörde, yaşanılabilir en küçük hacim arayışlarına doğru bir yönelim gerçekleşmiştir. İnsanın içinde
bulunduğu çağımız metropollerinde, mekânda huzurlu ve konforlu yaşama isteği yerini doğaya dönüş ve standart dışı yaşama bırakmıştır. İhtiyaç duyulan hacim git gide
küçülmüş ve insanların nerdeyse bedenlerinin bir parçası gibi hareket eden mekânlar oluşmaya başlamıştır. Özellikle Japon kültürü ve yaşam alanları tasarım dünyasının takip ettiği bu gelişmeye ayak uydurmuş ve küçük, yalın hacimler üretmeye
başlamıştır. Bu noktada modülasyon, standardizasyon, esneklik ve değiştirilebilirlik gibi kavramlar mikro hacimler içerisinde tasarımcıları yeni sistem arayışlarına
yönlendirmiştir. Teknolojik gelişmeler ile birlikte, mikro tasarımlar mobilya üreticilerinin de kendilerini geliştirmelerini ve kompakt mobilya kavramının gelişmesine
katkı sağlamıştır. Böylelikle mekânlar hem form hem de mobilya bakımından gelişime açık hale getirilmiştir. Hacimlerin mikro-kompakt ölçeğe gelmesi, tasarımcılarda yeni mobilya sistemleri, hızlı üretim, taşınabilirlik gibi kavramları düşünmeye
itmiştir. Tasarım dünyası gelecekte mikro yaşam alanına kavuşma ve yalınlaşma isteğinin artmasıyla, yeni sistemler geliştirecek ve insanlar neredeyse kendi bedenleri
haline gelmiş hacimleri beraberlerinde götürebileceklerdir. Değişen yaşam koşulları
ve gelişen teknoloji ile birlikte kullanıcı ihtiyaçları ve barınma kültürü de değişime
uğramıştır. Daha esnek çözümlere ve daha küçük mekânlara sahip konutlar ortaya
çıkmaktadır. Bu çalışmada geleceğin tasarımı olabilecek mikro kompakt evler ve bu
evlerde ortaya çıkan mobilya sistemlerine dair örnekler verilerek bu konuda değerlendirme yapılmıştır. Geleceğin mikro kompakt evleri ve mobilya sistemleri ile ilgili konularda tasarımcılara katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu çalışmada literatür taraması yapılarak örnekler toplanmıştır.
The concept of housing started to change with urban life and a trend towards the smallest volume searchable. In the metropolises of our age, the desire to live in a peaceful and comfortable place in the place has been replaced by a return to nature and non-standard life. The needed volume has gradually belittled the spaces where people act almost as a part of their bodies have started to form. Japanese culture and habitats have followed the development of the world of design and began to produce small, lean volumes. At this point, concepts such as modulation, standardization, flexibility and interchangeability led designers to search for new systems within micro volumes. Together with technological advances, micro designs have also contributed to the development of furniture manufacturers and the development of compact furniture. Thus, the spaces were made open to development in terms of both form and furniture. The micro-compact scale of volumes has led designers to think about concepts such as new furniture systems, fast production and portability. The world of design will develop new systems in the future, with the desire to reach the micro-living space and to simplify, people will be able to take volumes that became almost like all their own bodies. Together with changing living conditions and developing technology, user needs and dwelling culture have also changed. More flexible solutions and smaller spaces have come into question. In this article, micro compact houses and their furniture systems are discussed as a future prospect for the design field. By making a literature review and collecting samples, this study is aimed for contribute to designers about micro compact houses and furniture systems of the future.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 30, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 2 Issue: 1 |
T. C. Haliç Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi