The confiscation, which continued from the establishment of the Ottoman Empire
until the second half of the 19th entury, is the seizure of the properties of the people
punished by the state and the deceased statesmen by the state to the treasury.
The properties of these persons, especially those from the military class, were
determined and recorded by the judge and the officials assigned from the centeral
government. The scope of this enforcement has been expanded over time. In the
beginning, while the properties of those who committed crimes against the state
were confiscated, the properties of statesmen who later died or were martyred on
the battlefield were confiscated and inheritance books were prepared. One of them
is the son of Crete Commander in chief Hüseyin Pasha and Ahmed III's son-in-law
who was martyred in the Eastern campaign is the Diyarbekir Governor Mustafa
Pasha, nicknamed Sari. Mustafa Pasha served as governor in Sivas, Revan, Anatolia,
Karaman and Diyarbekir. Mustafa Pasha, who was assigned to Kars in 1734 for the
Eastern Campaign due to the Ottoman-Iran wars, was martyred in the war with
Nadir Shah in 1735 at the place called Abran. Then, two different inheritance books
were prepared by determining the estate of Mustafa Pasha in Kars and Diyarbekir.
While some of the items in the book were sold on site, some of them were sent to
Istanbul. The items sent to Istanbul were first bought to Enderun, but then sold
at Bab-ı Hümayun and Hazine-i Amire through auctions. The revenues obtained
from the sold goods were confiscated for Mustafa Pasha's debts to the state and
transferred to the treasury. Various clothes, war tools and household items found
among Mustafa Pasha's items are important in terms of reflecting the economic,
social and cultural characteristics of the era and giving some clues about Pasha's
personal preferences, tastes and tendencies.
Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar devam eden
müsadere, devlet tarafından cezalandırılan kişiler ile vefat eden devlet adamlarının
mallarının miri tarafından el konularak devlet hazinesine alınmasıdır. Özellikle askeri
sınıfa mensup olan bu kişilerin malları merkezden görevlendirilen görevliler
ve kadı tarafından tespit edilerek kayıt altına alınmıştır. Bu uygulamanın zaman
içinde kapsamı genişletilmiştir. İlk başlarda devlete karşı suç işleyen kişilerin malları
müsadere edilirken daha sonraları vefat eden ya da savaş meydanlarında şehit
düşen devlet adamlarının da malları müsadere edilerek muhallefat defterleri hazırlanmıştır.
Bunlardan biri de Şark seferinde şehit düşen Girit Serdarı Hüseyin Paşa'nın
oğlu ve III. Ahmed'in damadı Sarı lakaplı Diyarbekir Valisi Mustafa Paşa'dır.
Mustafa Paşa Sivas, Revan, Anadolu, Karaman ve Diyarbekir eyaletlerinde valilik
yapmıştır. 1734 tarihine gelindiğinde Osmanlı-İran savaşlarından dolayı Şark Seferi
için Kars'a memur edilen Mustafa Paşa 1735 tarihinde Nadir Şah'la yapılan savaşta
Abran denilen mevkide şehit olmuştur. Bunun üzerine Mustafa Paşa'nın Kars ve
Diyarbekir'deki terekesi tespit edilerek iki farklı muhallefat defteri hazırlanmıştır.
Defterde yer alan eşyaların bir kısmı yerinde satılırken bir kısmı ise İstanbul'a
gönderilmiştir. İstanbul'a gönderilen eşyalar önce Enderun'a alınmış ancak daha
sonra Bab-ı Hümayun ve Hazine-i Amire'de müzayede ile satılmıştır. Satılan eşyalardan
elde edilen gelirler Mustafa Paşa'nın devlete olan borçları için el konularak
hazineye aktarılmıştır. Mustafa Paşa'nın satılan eşyaları arasında bulunan çeşitli
giysileri, savaş aletleri ve ev eşyaları devrin iktisadî, sosyal ve kültürel özelliklerini
yansıtması açısından ve Paşa'nın kişisel tercihleri, zevkleri ve eğilimleri hakkında
bazı ipuçları vermesinden dolayı önem arz etmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 2 Issue: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.