Erken dönem yazmalarında kişilerin ve olayların tasvir edildiği minyatürler, tarihi anlama noktasında oldukça faydalı olabilmektedir. Selçuklular döneminde İran etkisi altında şekillenen minyatür sanatı, Osmanlı Devleti döneminin son yüzyıllarına değin sürmüştür. Mitolojik unsurlar, soylu kişiler, savaşlar, şehir görünümleri ve saray yaşantısına dair çok sayıda olay resmedilmiştir. Yazma eserlerin özellikle edebî olanlarının bir nakkaşın yorumuyla tasvir edilişi, kitabın cazibesini artıran bir unsura dönüşmüştür. Yazmaların ciltlenmesi, süslenmesi ve resimlenmesi bir dönem özellikle Herat, Şiraz ve Tebriz gibi şehirlerde zirve noktasına ulaşmıştır. Sanata ilgi gösteren sultanların ve nüfuzlu kimselerin himayelerinde olan nakkaşlar, ilk dönem saray ve şehir yaşantısına dair pek çok olayı birinci gözden resmetmiştir. Genellikle minyatür tekniğiyle yapılan çalışmalar tarihî bir vesika olarak musiki konusunu da yakından ilgilendirmektedir. Musiki ilmini konu alan nazari eserlerin yanında, musikinin uygulanış şekline ve çalgı aletlerinin yapılarına dair fikir veren görseller, metinlerin yanında tamamlayıcı bir unsur olarak oldukça önemlidir. Biçimsel olarak çalgı aletlerinin tespit edilebildiği görseller, musiki meclislerinde ne tür çalgıların kullanıldığına dair açık bir bilgi vermekle birlikte, resmedildiği yüzyılın ve coğrafyanın musiki yaşantısına dair de bilgi vermektedir. Çalışmaya konu olan eserin, 16. yüzyılda hazırlandığı ve Maveraünnehir bölgesinin kültürel yaşantısından bir kesiti yansıttığı göz önüne alındığında, geniş bir coğrafyaya yayılan ve İslâm çatısı altında toplanan milletlerin kültürleşme sürecinin boyutlarını en azından musiki noktasında daha anlaşılır kılacaktır. Bu minyatürlerde özellikle Büyük Selçuklu Sultanı Sencer’in ve Ebu Said-i Ebü’l Hayr gibi kişilerin tasvirlerinin olması, hem erken dönemde Türklerin musiki kültürleri hem de dinî musikinin oluşum evreleri hakkında ipucu vermektedir. Türk musikisi kültürünün değişim sürecini izleyebilmek, açıklayabilmek ve yorumlayabilmek için yazılı ve görsel kaynakların incelenerek literatüre kazandırılması, genel musiki tarihi çalışmaları için önem arz etmektedir. Osmanlı dönemi musikisine nazaran çok daha az bilinen Selçuklu dönemi musikisi için ulaşılan her bilgi kültürel mirasın izlerini daha belirgin kılacaktır. Bu çalışmada Mecalisü’l-Uşşak yazmasının Bibliothèque Nationale de France’da (BNF) bulunan, supplément Persan 776, Persan 1150, Persan 1424 ve Persan 1559 envanter numaralı nüshalarının dijital kopyaları taranarak, musiki ile ilgili olanları tespit edilmiştir. Tarama yöntemiyle görsellerdeki müzikal unsurlar ve çalgı aletlerini içeren sayfaları gösteren bir tablo ve çalgı aletlerinin ve sema meclislerinin ne sıklıkla resmedildiğini göstermek için de ikinci bir tablo oluşturulmuştur. Bu tablolardan yararlanarak, musikinin icra edildiği mekânlar ve bu mekânlara göre çalgı aletlerinin tercihi, hangi çalgı aletinin ne sıklıkla kullanıldığı, musikinin gündelik hayattaki yeri ve çalgı aletleri seçiminde cinsiyet faktörü konuları; biçimbilimsel (morphological) ve göstergebilimsel (semiological) bir yaklaşımla ele alınmıştır. Elde edilen bilgiler doğrultusunda, sema meclislerinin ilk oluşum örneklerinin tasvirleri yorumlanmış, bununla birlikte erken dönemde çalgı aletlerinin görünümleri ve kullanım alanları açıklanmıştır. Elde edilen bilgiler doğrultusunda tasvir edilen sema meclislerinin, bugün daha nizami ve belirli bir erkânla yapılan şeklinden farklı olduğu gözlemlenmiştir. Söz konusu ritüelin ortaya çıkması ve farklı coğrafyalardaki görünümü üzerine araştırma yapılacağı zaman bu çalışma belli bir boşluğu doldurmuş olacaktır. Çıkardıkları sesler bakımdan çalgı aletlerinin kullanım alanlarına göre ayrıştıklarının gözlemlendiği tasvirlerle birlikte, sema meclislerinde sadece neyin ve dairenin kullanıldığı görülmüştür. Daire ve def; ney, rebab, ud ve miskal gibi çalgılara eşlik ederken, çengin genelde tek resmedilmesi ve kös, nakkare, nefir ve boynuz nefir gibi çalgıların ise dış mekânda kullanılması, o dönemde çalgıların ses karakterlerine göre bir sınıflama yapıldığını göstermektedir.
Miniatures depicting people and events in early manuscripts can be very useful in understanding history. Miniature, which were shaped under Iranian influence during the Seljuk period, continued until the last centuries of the Ottoman Empire. Mythological elements, noblesses, battles, cityscapes and many events related to palace life were depicted. The depiction of manuscripts, especially literary ones, through the interpretation of an illuminator became an element that increased the appeal of the manuscript. The book binding, decoration and illustration of manuscripts reached its peak in cities such as Herat, Shiraz and Tabriz. Artists under the patronage of sultans and influential people who showed an interest in the arts depicted many events of early palace and city life from the first person. The works, which were usually done with the miniature technique, are closely related to the subject of music as a historical document. In addition to theoretical works on the science of music, visuals that give an idea about the way music is practiced and the structures of instruments are very important as a complementary element alongside texts. The images, in which the instruments can be identified stylistically, not only provide clear information about what kind of instruments were used in musical assemblies, but also provide information about the musical life of the century and geography in which they are depicted. The manuscript and other copies that is the subject of this study was prepared in the 16th century and depicts the cultural life of the Transoxiana region. The depictions of the Great Seljuk Sultan Sanjar and people such as Abu Said Abu’l Khayr in these miniatures give clues about both the musical culture of the Turks in the early period and the formation phases of religious music. To trace, explain and interpret the process of change in Turkish musical culture, it is important for general music history studies to examine written and visual sources and bring them into the literature. For the music of the Seljuk period, which is much less known than the music of the Ottoman period, every information obtained will make the traces of cultural heritage more evident. In this study, the digital copies of the manuscript of Majalis al-Ushshaq in the Bibliothèque Nationale de France (BNF) with inventory numbers supplément Persan 776, Persan 1150, Persan 1424 and Persan 1559 were examined and those related to music were identified. Using the scanning method, a table showing the pages containing musical elements and instruments in the images and a second table to show how often instruments and sama assemblies were depicted were drawn up. By making use of these tables, a morphological and semiological approach was used to analyze the venues where music was performed and the preference of instruments according to these venues, the frequency with which instruments were used, the place of music in daily life and the gender factor in the choice of instruments. In line with the information obtained, the depictions of the first examples of the formation of sama assemblies were interpreted, and the appearance and usage areas of the instruments in the early period were explained. It has been observed that the sama assemblies depicted in line with the information obtained are different from today's sama assemblies, which are more organized and performed with a certain order. This study will fill a certain gap when research will be conducted on the emergence of this ritual and its appearance in different geographies. In addition to the descriptions in which it is observed that the instruments are differentiated according to their usage areas in terms of the sounds they produce, it has been observed that only the nay and the daira are used in sama assemblies. The fact that the circle and def (tambourine) accompany instruments such as nay, rabab, oud and misqal, while the chang is usually depicted alone and instruments such as kus, naqqara, nafir and horn nafir are used outdoors shows that instruments were classified according to their sound characteristics at that time.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Music |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | February 15, 2024 |
Acceptance Date | May 29, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |
Hitit İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf 4.0 International License (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.