Abstract
Siyaset alanını, ekonomik gereksinimlerin karşılandığı bir market olarak tasarlamanın iki neticesi vardır. İlki adalet, ahlaki bağlamından soyutlanarak dağıtım, haklar, vergi, birey ve yetkinlik ile sınırlanır; ikincisi iktidar ile yurttaşlar arasındaki ilişki, oy verme ve kamusal hizmetlerden yararlanmaya indirgenir. Şimdilerde siyaset filozoflarının analizi ve çözümü için uğraştığı popülizm, propaganda, manipülasyon, şiddet, rölativizm, post-truth, değer çoğulculuğu ve şüphecilik gibi problemlerin kaynağı siyasetin market alanına dönüştürülmesidir. Çağdaş siyasetin bu problemlerinin farkında olan Mary M. Keys, Aquinas, Aristotle and the Promise of the Common Good başlıklı kitabını, bireysel iyilik ve ortak iyilik arasındaki bariz çelişkiyi uzlaştırmak, normatif ve evrensel düzlemde siyaset ve ahlakı bir araya getirmek ve böylece çağdaş siyaset felsefesi problemlerine çözüm sunmak amacıyla kaleme almıştır. Öncelikle ortak iyinin Aristoteles ve Aquinas’ın düşüncesindeki rolünü karşılaştırmalı olarak sunan Keys, daha sonra çağdaş siyaset düşüncesi ile bir köprü kurarak ortak iyinin, siyaset felsefesine olası katkılarından söz eder. Kitabı özgün kılan husus, ortak iyi bağlamında siyaset felsefesi, ahlak ve teolojiyi bir araya getirmesidir.