Öz: Michael Hardt ve Antonio Negri’nin İmparatorluk Tezi, yakın dönemde küresel dünya düzenini anlamak açısından oldukça verimli bir yaklaşım olarak karşımıza çıkmaktadır. Emperyalizm kavramının geçerliliğini kaybettiğini savunan yazarlar, -1970’lerden itibaren ortaya çıkan- bir dizi toplumsal değişme unsurunu (Roma İmparatorluğu’na gönderme yaparak) İmparatorluk kavramsallaştırması ile bütünlüklü bir biçimde ele alır. Hardt ve Negri, küreselleşmiş dünyanın savaş eksenli bir egemenlik paradigması ile yönetilmekte olduğunu ve küreselleşmenin etkisiyle ortaya çıkan ulus-üstü yönetim organlarının yeni bir tür hak ve adalet nosyonu sayesinde savaşları haklılaştırdığını ileri sürmektedir. Bu bağlamda haklı savaş kavramı, küresel politika alanında yeniden canlanmıştır. Geleneksel anlamı ile savaşları Batılı Hristiyan dünyası için metafizik bağlamda haklılaştıran haklı savaş kavramı, post-modern çağda İmparatorluk aygıtının küresel askeri müdahalelerini evrensel değerler -barış ve adalet- adına haklılaştırır hale gelmiştir. Yazarların bu iddiası, sosyolojik anlamda küreselleşmenin seyrine ilişkin yeni bir yorum olarak ele alınabilmektedir. Bu anlamda Hardt ve Negri, aşırı küreselleşmeci yazarlar olarak karşımıza çıkmaktadır; ancak küreselleşmenin politik boyutunda haklı savaş kavramı ile olumsuz bir görüntü sunmaktadır. Bu iddia, aynı zamanda Avrupa’da barış söylemlerinin büyük bir artış göstermesine karşın, yine Avrupa’nın küresel ve yerel çatışmalara olan sürekli ilgisini bir bakıma anlamlı hale getirmektedir. Bu çalışmada yapılacak olan ise, Hardt ve Negri’nin bir iktidar paradigması bağlamında ele aldığı haklı savaş kavramının, küreselleşmenin politik boyutunda kazandığı önemi, sosyolojik kavramlar etrafında tartışmaktır.
Abstract: Michael Hardt’s and Antonio Negri’s Empire thesis appears to be a very productive approach to understand the recent global world order. Asserting that the term imperialism has lost its validity, the writers discuss systematically a number of social changes - that have occurred since the 1970s - by using the Empire contextualization (referring to the Roman Empire). Hardt and Negri claim that the globalized world is being ruled by a war-based sovereignty paradigm and supranational ruling organizations which emerged with globalization justify wars through a new kind of notion of right and justice. In this context, the term just war re-emerged in the sphere of global politics. In its traditional meaning, the just war concept meant to justify wars in metaphysical context for Christian World; but now it seems to justify the global military interventions of Empire apparatus in the name of universal values -peace and justice- in post-modern era. Sociologically, this claim of writers’ can be handled as a new explanation for the globalization process. This claim also makes sense about European continuous attention to the global and local conflicts despite the great increase of peace discourses in Europe. In the context of claim mentioned above, the aim of study is to discuss the importance of term just war in political dimension of globalization which Hardt and Negri reveal as part of a power paradigm.
Journal Section | Tüm Sayı |
---|---|
Authors | |
Publication Date | November 9, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 4 Issue: 8 |