In this study 1984 by George Orwell and İkibinseksendört Bir Dijital Kara Ütopya by Selim Erdogan who stated in the preface that he wrote with reference to Orwell, were analyzed in the light of the comparative method. Throughout the study, two works have been compared by focusing on the social control methods used by the ruling governments as well as their similarities, differences and changes those depicted in the Orwellian model. In addition to analyzing the characteristics of totalitarian states, the methods used to keep people under control have been identified and explained. The systems are positioned as an antagonist figure in the face of the struggle of the protagonists. One can gain his freedom not by opposing the system, but by being one with the system, which means slavery. Surveillance mechanisms that develop with totalitarianism and developments that will result in misuse of science and technology are reflected in the works. It has been determined in this context that both authors make warnings that will affect the present by providing important data about the problems.
Bu çalışmada George Orwell’ın 1984 ve Selim Erdoğan’ın önsözünde Orwell’ı referans alarak yazdığını dile getirdiği İkibinseksendört Bir Dijital Kara Ütopya eserindeki distopik izlekler karşılaştırmalı yöntem ışığında incelenmiştir. Çalışmanın genelinde iki eserdeki iktidar yönetimlerin kullandığı sosyal kontrol yöntemlerine odaklanılarak Orwell’ın 1984’te çizdiği modelin İkibinseksendört Bir Dijital Kara Ütopya’daki benzerlik, farklılık ve değişimleri karşılaştırılmıştır. Totaliter devletlerin özelliklerini analiz etmenin yanında, kişilerin kontrol altında tutulması için kullanılan yöntemler belirlenmiş ve açıklanmıştır. Sistemler, baş kişilerin mücadelesi karşısında antagonist bir figür olarak konumlandırılmıştır. Kişi özgürlüğünü sisteme karşı durmakla değil sistemle bir olmak koşuluyla kazanabilir, bu da kölelik demektir. Eserlerde totalitarizmle birlikte gelişen gözetim mekanizmaları, bilimin ve teknolojinin kötüye kullanımıyla olumsuz sonuçlanacak gelişmeler yansıtılmıştır. İki yazarın da bu bağlamda yaşanılacak sorunlar hakkında önemli veriler sunarak günümüze etki edecek uyarılar yaptığı saptanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Tüm Sayı |
Authors | |
Publication Date | October 15, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 8 Issue: 16 |