Olgular kadar idealler de siyaset felsefesinin kapsamındadır. Reelpolitik teoriler, siyasi gerçekliği empirik değerlendirmeyle anlaşılır kılmaya çalışırken idealist teoriler, normatif değerlendirmeyi kullanır. Yaygın tutum, bu iki tavırdan birini diğerine dışlayıcı biçimde tercih etmektir. Başka bir deyimle, reelpolitik teoriler normatif değerlendirmeden, idealist teoriler ise empirik bakış açısının pozitivist sonuçlarından uzak kalmayı tercih eder. Teorilerdeki dışlayıcılığa alternatif olması bakımından bu iki kutbun arasında gidip gelebilecek, siyaset alanının akışkanlığı ve değişkenliğini göz önünde bulundurmakla birlikte bireyin karakterini ve eğilimini entelektüel erdemlerle destekleyecek bir “politik ethos” tartışmasını yürütmek makul bir arayıştır. Bu arayışın bir ürünü olan bu çalışma, iki sonucu hedeflemektedir. İlki, metis, epistemik erdemler ve epistemik kusurları retorikle ilişkilendirmenin politik epistemolojiye katkısını göstermek. İkincisi politik ethosun, değişen yönüyle siyaseti ve değişmeyen yönüyle bireysel karakter ve alışkanlıkları bir araya getirebildiğini göstermek. Böylece bu çalışma, retoriğin çağdaş siyaset felsefesi, müzakere ve argümantasyona dair olası katkısını tartışmaya açmaktadır.
TÜBİTAK
2219
Bu çalışmanın 2219 numaralı Yurt Dışı Doktora Sonrası Araştırma Burs Programı çerçevesinde gerçekleştirilmesinde desteği olan TÜBİTAK'a ve ev sahibi kurum ABD Notre Dame Üniversitesi Politik Bilimler Fakültesi'ne teşekkür ederim .
2219
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Tüm Sayı |
Authors | |
Project Number | 2219 |
Publication Date | October 15, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 10 Issue: 20 |