The maintenance of human health and
generation depends on the perfect functioning of hormones and similar signal
carrier substances, which are vital for metabolism, growth-development, mental
functions, immune system and reproduction. Babies and young children are more
sensitive to contaminants in food than adults. Exposure to endocrine disruptors
in infancy and early childhood is important for the development of childhood
diseases. In prenatal period, babies may be exposed to contaminants through the
placenta. As a result of this exposure, the endocrine system of the body is
affected and adverse effects on the neurological, reproductive, cardiovascular,
metabolic and immune system occur. Endocrine disruptors can affect thereby
changing the effects of estrogen, androgens and thyroid hormones. Autism
spectrum disorder (ASD) is a condition that affects both the individual with
the disorder and his or her entire family, which has a life-long and often
destructive effect. The factors that cause ASD are not definitively known, but
there are findings that it is genetic based. Environmental factors may also
lead to ASD. A large number of research has been carried out on the effects of
both genetic and environmental factors. In recent studies, pregnant women's
body fluids (urine, serum) endocrine disruptive substance content and the
prenatal body load of chemicals measured and the effects of these on children
and their relationship to ASD are examined. Although there are studies on the
relationship of endocrine disruptors with ASD, more studies are needed on this
subject. In this review, it was aimed to evaluate the possible relationship
between OSB and endocrine disruptors according to current study results.
İnsan sağlığı ve neslinin devamı metabolizma, büyüme-gelişme,
zihinsel işlevler, bağışıklık sistemi ve üreme için yaşamsal rolü bulunan
hormon ve benzeri sinyal taşıyıcı maddelerin kusursuz çalışmasına bağlıdır. Bebekler ve küçük çocuklar yetişkinlere oranla besinlerdeki kirleticilere daha duyarlıdır. Bebeklik ve erken çocukluk döneminde endokrin bozuculara maruz kalmak, çocukluk çağı hastalıklarının gelişimi açısından önemlidir. Prenatal dönemde bebekler plasenta yoluyla kirleticilere maruz kalabilirler. Bu maruziyet
sonucunda, vücudun endokrin sistemi
etkilenip, nörolojik, üreme, kardiyovasküler, metabolik ve bağışıklık sistemi
üzerine olumsuz etkiler ortaya çıkmaktadır. Endokrin
bozucular östrojen, androjenler ve tiroid hormonlarının etkisini değiştirerek
etki gösterebilir. Otizm spektrum bozukluğu (OSB) yaşam boyu devam eden ve
genellikle tahrip edici etkisi olan, hem bu hastalığa sahip bireyi hem de tüm
ailesini önemli düzeyde etkileyen bir durumdur. OSB’ye neden olan faktörler
kesin olarak bilinmemekle birlikte genetik temelli olduğu bildirilmiştir.
Çevresel faktörlerin de OSB’ye neden olabileceği düşünülmektedir. Hem genetik
faktörlerin hem de çevresel faktörlerin etkileri üzerine çok sayıda araştırma
yapılmaktadır. Son dönemde yapılan çalışmalarda, gebe kadınların vücut
sıvılarının (idrar, serum) endokrin bozucu madde içerikleri ile ölçülen
kimyasalların prenatal vücut yüküne ve bunların çocuklara olan etkisi ve OSB
ile ilişkisine bakılmaktadır. Endokrin bozucuların OSB ile ilişkisi üzerine
çalışmalar olmasına rağmen bu konuda daha fazla çalışmaya gerek duyulmaktadır. Bu derleme yazıda OSB ve endokrin bozucular arasındaki olası ilişkinin güncel çalışma sonuçlarına göre değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | February 25, 2019 |
Submission Date | May 3, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 5 Issue: 3 |