Background: The scapula plays a unique role in shoulder movement and stability. The dimensions of the scapula and its geometry, however, are of essential importance in the pathomechanics of rotator cuff syndrome, total shoulder arthroplasty, and recurrent shoulder dislocation. The aim of this study is to determine the scapula morphology and to investigate with the relationship between rotator cuff syndrome.
Materials and Methods: This study was a retrospective, observational study, and a total of 232 radiographs, 125 of which were male and 107 were female, were analyzed. The patients were divided into two groups as follows: Patients with rotator cuff syndrome (116 patients) and patients with no history of shoulder problems (116 patients). 9 different parameters were measured: The maximum scapular length, the maximum scapular width, the scapular index, the maximum glenoid cavity length, the maximum glenoid cavity width, the glenoid cavity index, the length of acromion, the distances between the acromion and coracoid process and length of the spina scapula.
Results: The maximum scapular length, the maximum glenoid cavity length (p=0.009) and the length of spina scapula (p=0.041) were significantly different between the rotator cuff and control groups in evaluating parameters. All parameters were significantly different between male and female patients (p<0.05).
Conclusion: A detailed knowledge of scapular anatomy is essential for successful total shoulder arthroplasty or surgical treatment of disorders related to scapula and shoulder. We think that the measurements of acromion, glenoid and scapula sizes obtained from our study will help surgeons to better understand shoulder morphology and to decide on the appropriate glenoid component size for shoulder arthroplasty. The fact that the lengths of the scapula, glenoid cavity and spina scapula are significantly different in rotator cuff syndrome suggests that scapula morphology may be effective in rotator cuff syndrome.
Amaç: Scapula, omuz hareketi ve stabilitesinde benzersiz bir rol oynar. Bununla birlikte, scapula’nın boyutları ve geometrisi, rotator cuff sendromu, total omuz artroplastisi ve tekrarlayan omuz çıkığının patomekaniğinde çok önemlidir. Bu çalışmanın amacı scapula morfolojisini belirlemek ve rotator cuff sendromu ile ilişkisini araştırmaktır.
Materyal Metot: Bu çalışma 125 tanesi erkeğe ve 107 tanesi kadına ait olmak üzere toplam 232 radyografi görüntüsünün incelendiği retrospektif ve gözlemsel bir çalışmadır. Hastalar rotator cuff sendromu olan (116 hasta) ve omuz problemi olmayan hastalar (116 hasta) olmak üzere iki gruba ayrıldı. 9 farklı parametre ölçüldü: Maksimum scapular uzunluk, maksimum scapular genişlik, scapular indeks, maksimum cavitas glenoidalis uzunluğu, maksimum cavitas glenoidalis genişliği, cavitas glenoidalis indeksi, acromion uzunluğu, acromion ile proc. coracoideus arasındaki mesafe ve spina scapula uzunluğu.
Bulgular: Parametrelerin değerlendirilmesinde rotator cuff sendromu olan ve herhangi bir omuz problemi olmayan gruplar arasında maksimum scapular uzunluk, maksimum cavitas glenoidalis uzunluğu (p=0,009) ve spina scapula uzunluğu (p=0,041) anlamlı olarak farklıydı. Tüm parametreler erkek ve kadın hastalar arasında anlamlı olarak farklıydı (p<0.05).
Sonuç: Başarılı bir total omuz artroplastisi veya skapula ve omuz ile ilgili bozuklukların cerrahi tedavisi için ayrıntılı bir skapular anatomi bilgisi gereklidir. Çalışmamızdan elde edilen acromion, glenoid ve scapula boyutlarının ölçümlerinin cerrahların omuz morfolojisini daha iyi anlamalarına ve omuz artroplastisi için uygun glenoid komponent boyutuna karar vermelerine yardımcı olacağını düşünüyoruz. Rotator cuff sendromunda scapula, cavitas glenoidalis ve spina scapula uzunluklarının anlamlı derecede farklı olması rotator cuff sendromunda scapula morfolojisinin etkili olabileceğini düşündürmektedir.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Clinical Sciences |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2022 |
Submission Date | October 12, 2022 |
Acceptance Date | November 25, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi / Journal of Harran University Medical Faculty