Non-neoplastik epitelyal ve stromal değişiklikler,
idrar kesesinin premalign neoplastik gelişimlerinin erken evresinde prognostik
olabilir. Bu lezyonların tanısı ve histolojik sınıflandırması, hem insan hem de
veteriner hekimlikte önleme ve tedavi için değerli bilgiler vermektedir.
Türkiye’de, diğer hayvanlarda az sayıda olgu görülmesine rağmen sığır idrar
kesesi lezyonlarına yüksek oranlarda rastlanmaktadır. Yıllara dayalı yeterli
deneyimlerimiz ve saha çalışmalarımıza göre, uzun vadede eğrelti otu tüketen
büyükbaş hayvanların idrar keselerinde yangısal ve neoplastik patolojiler
kolaylıkla gelişebilir. Bu çalışmada, başlıca epitelyal, stromal, damarsal ve
yangısal karakterli lezyonları içeren non-neoplastik olgular tanımlanmış ve
ayrı ayrı açıklanmıştır. İdrar kesesi epitelinde dejeneratif, deskuamatif,
kistik, hiperplastik ve metaplastik lezyonlar belirgin olarak bulundu. Ardışık
lezyonlar stromal değişiklikler ve dolaşım problemleri ile karakterize damarsal
lezyonları da içeriyordu. Bunlara eşlik eden, dikkate değer mononükleer hücre
infiltrasyonları çok sayıda vakada bulundu. Sonuç olarak, bu tür non-neoplastik
lezyonların en azından neoplastik lezyonlar kadar önemli olduğu düşünülmelidir,
çünkü lezyonlar premalign neoplastik transformasyon sırasında bir risk
oluşturabilir.
Non-neoplastic epithelial and
stromal changes might be prognostic in early phase of premalignant neoplastic
developments of urinary bladder. In this regard, diagnosis and histological classification
of these lesions give valuable knowledge for prevention and treatment in both
human and veterinary medicine. In Turkey, bovine urinary bladder lesions have
been encountered in great ratio even though the small numbers of cases have been
observed in other animals. According to our great experiences and field-studies
for years concentrating on the topic, inflammatory and neoplastic of
pathologies in urinary bladders might be easily developed after long term Bracken
fern-consuming cattle. In current study, non-neoplastic cases including mainly
epithelial, stromal, vascular, and inflammatory characteristic lesions were
identified and described separately. Degenerative, desquamative, cystic,
hyperplastic, and metaplastic lesions were found prominently in urinary bladder
epithelium. Consecutive lesions comprised stromal changes and vascular lesions
characterized with circulatory problems. Accompanying those, remarkable mononuclear
cell infiltrations were found in a lot of cases. In conclusion, such kind of non-neoplastic
lesions at least should be considered as important as neoplastic lesions
because the lesions can have a risk in course of premalignant neoplastic
transformation.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2018 |
Submission Date | October 18, 2018 |
Acceptance Date | December 3, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 7 Issue: 2 |