Kültür endüstrisi kavramı bize her şeyin endüstrileşmesini, şeyleşmesini anlatır. İdeolojiden ve ekonomiden ayrı bir kültür oluşumunun olamayacağını anlatır. Üretimde kolaylık olsun diye en sevilen müzikler, en çok izlenen filmler, en çok okunan yazarlar arasında birlik oluşturulurken; eğlence işletmesi olarak kültür endüstrisi metaforu olarak kullanılır. Günümüz dijital dünyasında, sosyal medya aracı olarak kullanılan Instagram üzerinden bu durumu okumaya çalıştığımızda da durum farklı değildir. Adorno ve Horkheimer, kültür endüstrisinden söz ederken, kitlelerin aldatılışı diye bahsederler. Günümüz dijital dünyasında sosyal medya da kitleleri aldatan bir araca dönüşmüştür. En sevilenlere, beğenilenlere, takip edilenlere baktığımızda, arkalarında destekleyen kapitalist pazarların olduğunu görürüz. Toplumların sahip olduğu, özümsediği kültürel çeşitlilikler ve sahip oldukları kültür ürünleri en güzel tabiriyle kültür endüstrisine dönüşmüştür. Günümüz dijital dünyasına bakarak bu durumun izlerini görmek mümkündür. Bireyin kendi hayatındaki kazanımlarını oluşturan boş vakit olgusu, anlamını yitirirken, değer kavramı nicelleşmiştir; en çok satılması istenen ürünler, en çok tercih edilen metaforlara dönüşmüştür. İşte, kültür endüstrisi ve kültür endüstrisine hâkim toplumlardaki bireyin, günümüz dijital dünyasındaki görünümü en yalın haliyle böyledir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | May 1, 2021 |
Submission Date | January 17, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 1 Issue: 1 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)