This essay was written to remind İlhan Tekeli and Tarık Okyay’s work Dolmuşun Öyküsü (The Story of Dolmuş) published in 1980. This work was inspired by another research conducted by İlhan Tekeli and Tarık Okyay with Yiğit Gülöksüz in 1976. As they realized that the phenomenon of dolmuş was overlooked in newly developing body of research on urbanization in Turkey, Tekeli and Okyay decided to conduct a follow-up research with the students of Middle East Technical University, Urban Planning Department as their summer internship. This collective research was designed on mixed-methodology approached and aims to critically analyze taken-for-granted assumptions about dolmuş as a particular system of intracity transportation. Even on its fortieth anniversary of publication, The Story of Dolmuş continues to be relevant in the context of contemporary urbanization in Turkey. It would be necessity that their assumptions about the future of dolmuş need to be examined in the light of new research to see whether if they were right or not, however this cannot be in the scope of this essay.
Bu yazı İlhan Tekeli ve Tarık Okyay’ın 1980 yılında basılan “Dolmuşun Öyküsü” kitabını hatırlamak üzere İlhan Tekeli özel sayısı için kaleme alınmış bir kitap değerlendirmesidir. “Dolmuşun Öyküsü” kitabı İlhan Tekeli ve Tarık Okyay’ın Yiğit Gülöksüz ile birlikte gerçekleştirdikleri ve 1976 yılında “Gecekondulu, Dolmuşlu, İşportalı Şehir” başlığında yayımlanan bir çalışmadan ilham almakta ve ODTÜ Planlama Bölümü öğrencilerinin 1974 yılındaki “Yaz Stajı” kapsamında karma yöntemle gerçekleştirilen bir dizi araştırmaya dayanmaktadır. Çalışmanın dolmuş konusunda bugün halen geçerli olan bir dizi ön kabulü bilimsel bir yaklaşımla tartışmaya açması ve dolmuş olgusunu çeper ülke kentleşmesi bağlamında inceliyor olmasıyla kentleşme çalışmalarında oldukça özgün bir yere sahiptir. Basımından 40 yıl sonra dahi Türkiye’nin kente dair ulaşım başta olmak üzere birçok temel sorununun nasıl incelenebileceğine dair ışık tutan çalışma dolmuşa dair dönemin popüler kültüründen malzemeleri de içermektedir. Tekeli ve Okyay’ın bu özgün araştırma sonucunda dolmuşun geleceği hakkında geliştirdikleri varsayımların ne ölçüde gerçekleşmiş olduğunu yeni çalışmalar ışığında tartışmak gerekir ve böyle bir çaba yazının kapsamı dışında kalır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 11 Issue: 29 |