Doğayla ilgili sorunların ortaya çıkışı tür olarak insanın ortaya çıkışına kadar uzanmaktadır. Toplumsal ekoloji, ekolojik krizin nedeninin nerede aranması gerektiği sorusuna görünenin arkasında yatan temel faktöre işaret ederek önemli bir açılım getirmiştir. Bu yaklaşımda nüfus artışı, sanayileşme, kentleşme, teknolojik gelişme ve kapitalizmin sürekli büyümeyi teşvik etmesi gibi olguları ekolojik krizin nedeni olarak kabul etmek eksik bir değerlendirme olarak kabul edilmektedir. Ekolojik sorunların derinleşmesi geleneksel ideolojilerin ekolojik krize ilişkin argümanlarını gözden geçirmesine neden olmuştur. Bunun sonucu olarak eko-feminizm, eko-sosyalizm, eko-anarşizm, sol liberteryenizm gibi isimler altında birçok yeni ideoloji ortaya çıkmıştır. Bu çalışmanın temel amacı Murray Bookchin’in sol liberteryen kimliğini analiz etmektir. İlk olarak çalışmada düşünürün doğa ve toplum anlayışı gözler önüne serilmektedir. İkinci olarak Bookchin’in hiyerarşi ve tahakküme ilişkin temel argümanları eleştirel olarak ele alınmaktadır. Ardından düşünürün ekolojik yeni siyasete ilişkin ilke ve önerileri analiz edilerek sol liberteryen düşüncedeki yeri irdelenmektedir. Bu çalışmada Bookchin’in ‘sol liberteryenizminin’ sosyal anarşizmle özdeşleştirilen sol liberteryen versiyon olarak yorumlanması gerektiği savunulmaktadır.
The emergence of problems related to nature dates back to the emergence of humans as a species. Social ecology has brought an important opening to the question of where the cause of the ecological crisis should be sought by pointing to the fundamental determining factor that lies behind the visible. It is considered an incomplete assessment to accept phenomena such as population growth, industrialization, urbanization, technological development and capitalism's encouragement of continuous growth as the cause of the ecological crisis. The deepening of ecological problems has caused traditional ideologies to reconsider their arguments regarding the ecological crisis. As a result, many new ideologies have emerged under the names of eco-feminism, eco-socialism, eco-anarchism, and left-libertarianism. The main purpose of this study is to analyze Murray Bookchin's left-libertarian identity. First, the study reveals the thinker's understanding of nature and society. Second, Bookchin's basic arguments regarding hierarchy and domination are critically addressed. Then, the thinker's principles and proposals regarding ecological new politics are analyzed and their place in left-libertarian thought is examined. This study argues that Bookchin's 'left-libertarianism' should be interpreted as the left-libertarian version identified with social anarchism.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Politika ve Yönetim (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 10 Nisan 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 10 Nisan 2025 |
Gönderilme Tarihi | 13 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 24 Mart 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 17 Sayı: 47 |