Arap dili ve belagati, çok derin geçmişe sahip, dillerdendir. Sami dil ailesinden olan Arap dili, kendi grubunun içindeki, neredeyse tüm dilsel hususiyetleri barındırmasıyla, farklı bir yere sahiptir. Cahiliye şiirlerinin söylendiği dönemde, Hicâz ve Necid bölgeleri en fasih Arapçanın kullanıldığı yerlerdi. Buralarda Yemen tarafından gelen, Kahtânî Araplar ile Arap Yarımadasının kuzeyinden gelen, Adnânî Araplar yaşamaktaydı. Adnânî ve Kahtânî Arapların kullandıkları dil, Cahiliye döneminde edebi sahada birleşmişti. Bu da Kureyş lehçesidir. Kureyş lehçesi, Arapların, diğer Arap lehçelerindeki, güzel kelime ve terkipleri, kendinde toplamasıyla adeta, anonim bir dil halini almıştı. Arap dili, Kur’ân-ı Kerim’in, belagat mucizesi olarak nüzulüyle birlikte, varmış olduğu edebi zirve halinin, ulaşılmaz seviyesini yaşamıştır. Edebi yönden bu müthiş seviye, ilk olarak, Cahiliye dönemi insanında görüldüğü bilinmektedir. Arapçanın ulaşmış olduğu, bu üstün meziyetin meydana gelmesinde, bir takım faktörlerin varlığı, söz konusudur. Arap dilinin korunma ve gelişim sürecinde, coğrafi, iklimsel, jeolojik gibi bir takım etkenler öne çıkmaktadır. Yine tarihî geçmişe baktığımızda, kültürel ve sosyal hareketlerin de bu anlamda, etkilerinin olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal hareketliliğin en önemli unsuru olarak, Sâmî kavimlerin göçlerini göstermek mümkündür. Tüm bu faktörleri, iç ve dış etkenler olarak değerlendirebiliriz. Bunların hepsini, tek platformda değerlendirmek, bu çalışmamızın hacminden çok daha fazla olabileceğinden, mevzuyu kısmen ele almayı, uygun bulduk. Bu itibarla çalışmamız, dış etken olarak değerlendirdiğimiz Sâmî göçlerinin, Arap dili melekesinin korunması ve gelişmesi sürecindeki etkilerini, ele almaktadır.
Teşekkür ederiz.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 31, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 27 |