Marriage is an essential and encouraged beginning in Islam, while divorce is an exception and an unwelcomed outcome. The most detailed provisions in the Qur'an are related to family law. Based on the relevant verses and hadiths, Islamic jurists have arranged the law of marriage and divorce under the headings of “nikah” and “talaq”. They also considered the moral aspects of the legal regulations, depending on the expressions in some verses and hadiths on the issue., Islam has modified some of the rulings that existed in the society before its emerge. Marriage and divorce are also among these changes. After the Prophet’s prophethood and the Qur’an’s revelation, the marriages and divorces in the period of ignorance gained a new system, and provisions befitting human dignity were introduced. Although there were no certain limits on the number of women who had been married before and on the issue of divorce, the Qur'an brought significant restrictions on both issues and sometimes expressed them with the concept of “hududullah/Allah’s legal limits.” Islam, which encourages marriage to establish a family, find peace and be kin, does not welcome divorce, but accept it permissible when necessary. In order not to create enmity between the divorced spouses and their families, Islam established a divorce procedure, and introduced manners and morals into the divorce. Touching on the sensitive points for this, the Qur’an recommends that the spouses should be divorced in a kind and humane manner without resorting to violence, harming each other, and being hostile. In this article, the issue of divorce procedure and morality will be discussed from the perspective of the Qur'an, sunnah, and fiqh.
Considering the general expressions of the verses, it is a requirement of the nature of both men and women to marry appropriately, establish a warm home and come together to live in peace. Reducing the subject and purpose of the marriage contract to only sexual satisfaction is simplifying this important contract with malicious intent. The definition of the marriage contract as a contract made on "milk-i mut'a" (sexual exploitation / temporary marriage / fixed-term marriage) in Islamic Jurisprodence books is a necessity of the difficulties faced by jurists in determining the contracting techniques and the basis on which they want to benefit from a free woman. Therefore, getting married is not only for simple sexual satisfaction, but also for obtaining the fruits of tranquility, happiness and mercy. This includes facing the hardships, pains, troubles, envy and problems of life together, and sharing the blessings, benefits and beauties of life. Faqihs have tied some religious and worldly interests to this contract, such as the protection and continuation of the lineage, the protection of women, protection from sexual harams, and increasing the number of believers worthy of the pride of the Prophet. Despite all these, spouses whose temperaments do not match, and who, despite all well-intentioned efforts and approaches, seem to be unable to experience these beauties together after following the above-mentioned steps, can leave without being hostile, without resorting to violence, and by staying friendly and benevolent. It is this way of separating them that is in line with the Qur'an, the Sunnah and the knowledge of the law and morality of Muslims.
The Qur'an, which encourages marriage, does not promote divorce and shows its procedure and morality when it is inevitable, gives great importance to people and human feelings in this matter, as in every other issue. Contrary to some common statements that the woman's family life is between the man's two lips, the Qur'an facilitates marriage but makes divorce somewhat difficult by binding it to a specific procedure. It is understood that the Qur'an, which demands the appointment of arbitrators from the families of the spouses to try to save the marriage by understanding the deficiencies of the discordant spouses, does not see the marriage as a simple contract between two people, on the contrary, it sees it as a contract for establishing a family and creating a holy home.
While legitimizing marriage, Almighty Allah also pointed to the wisdom and reasons for marriage, counted it as evidence of its existence, and revealed the marriage of tranquility, majesty and mercy as the ideal marriage. Even when these principles did not come together and the spouses robbed each other by heart, they did not find it suitable to continue a forced marriage, made divorce legitimate, and showed how this should be done.
İslam’da evlilik esas ve teşvik edilmiş bir başlangıç ve işlem iken boşama istisna ve hoş karşılanmayan bir sonuçtur. Kur’ân’da en fazla ve ayrıntılı hüküm aile hukuku ile ilgilidir. İslam hukukçuları ilgili âyet ve hadislerden hareketle evlenme ve boşanma hukukunu “nikâh” ve “talak” başlıkları altında düzenlemişlerdir. Konu ile ilgili bir kısım âyet ve hadislerde geçen ifadelerden hareketle söz konusu hukukî düzenlemelerin ahlakî yönlerini de dikkate almışlardır. İslam birçok hükümde olduğu gibi kendisinden önce toplumda var olan hükümler konusunda birtakım ta’dilatlar yapmıştır. Evlenme ve boşanma konusu da bunlar arasındadır. Câhiliye döneminde yapılan evlenme ve boşanmalara Hz. Peygamber’in risaleti ve Kur’ân’ın nüzulünden sonra yeni bir sisteme kavuşmuş ve insan onuruna yakışan hükümler getirilmiştir. Daha önce evlenilen kadınların sayısında ve boşama konusunda belli sınırlar olmadığı halde Kur’ân her iki konuda da önemli sınırlamalar getirmiş ve zaman zaman bunları “hudûdullah/Allah’ın yasal sınırları” kavramı ile ifade etmiştir. Evlenmeyi aile kurmak, huzur bulmak ve hısım olmak gibi gayelerle teşvik eden İslam, boşanmayı hoş karşılamasa da mecbur kalındığında caiz görmüştür. Boşanan eşler ve aileleri arasında husumet oluşmaması için de boşamayı bir prosedüre bağlamış, boşanma adab ve ahlakı getirmiştir. Bunun için hassas noktalara değinen Kur’ân boşanan veya boşanacak eşlerin şiddete başvurmadan, birbirine zarar vermeden ve düşman olmadan medeni ve insana yaraşır şekilde ayrılmalarını önermiştir. Bu makalede boşanma prosedürü ve ahlakı konusu ele Kur’ân, sünnet ve fıkıh perspektifinden ele alınacaktır.
Âyetlerin genel ifadeleri dikkate alındığında usulüne uygun evlilik yaparak sıcak bir yuva kurup huzurla yaşamak üzere bir araya gelmek hem kadının hem de erkeğin fıtratının bir gereğidir. Nikâh akdinin konusunu ve amacını sadece cinsel tatmine indirgemek, bu önemli akdi basitleştirmektir. Fıkıh kitaplarında nikâh akdinin “milk-i müt’â” (cinsel yararlanma) üzerine yapılan bir akit olarak tanımlanması, bir yönüyle fakihlerin akit teknikerinin ve hür kadından yararlanmayı oturtmak istedikleri temelin belirlenmesinde yaşadıkları zorluğun bir gereğidir. Dolayısıyla evlenmek, sadece basit cinsel tatmin için değil, sekinet, meveddet ve rahmet semerelerini elde etmek içindir. Bunun içinde hayatın zorluğunu, acılarını, sıkıntılarını, mefsedetlerini ve problemlerini beraber göğüslemek, nimetlerini, maslahat taraflarını ve güzelliklerini de paylaşmak vardır. Fakihler bu akde, dini ve dünyevi bir takım maslahatlar bağlamışlardır ki, neslin korunması ve devamı, kadınların himâye edilmesi, cinsel haramlardan korunma, Hz. Peygamber’in iftiharına layık müminlerin sayısını artırma bunlardan bir kısmıdır. Bütün bunlara rağmen mizaçları uyuşmayan, bütün iyi niyetli gayret ve yaklaşımlara rağmen yukarıda belirtilen aşamaları takip ettikten sonra bu güzellikleri beraber yaşayamayacakları anlaşılan eşler düşman olmadan, ve şiddete başvurmadan iyilikle, güzellikle ve dost kalarak ayrılabilirler ve Kur’ân’a, sünnete ve Müslümanların hukuk ve ahlak birikimine uygun olan da bu şekilde ayrılmalarıdır.
Evliliği teşvik eden, boşamayı ise teşvik etmeyip kaçınılmaz olduğunda prosedürünü ve ahlakını gösteren Kur’ân, her konuda olduğu gibi bu konuda da insana ve insani duygulara büyük önem vermiştir. Kadının aile hayatının erkeğin iki dudağı arasında olduğu yönündeki bazı yaygın söylemlerin aksine, Kur’ân evlenmeyi kolaylaştırırken boşanmayı belli bir prosedüre bağlayarak bir ölçüde zorlaştırmıştır. Anlaşmazlık yaşayan eşlerin barışıp eksiklerini anlayarak evliliklerini kurtarmalarını yeniden denemek için eşlerin ailelerinden hakemler tayin edilmesini talep eden Kur’ân’ın evliliği iki kişi arasında meydana gelen basit bir sözleşmeden ibaret görmediği aksine aile kurmaya ve kutsal bir yuva oluşturmaya yönelik bir akit olarak gördüğü anlaşılmaktadır.
Yüce Allah evliliği meşru kılarken evlenmenin hikmet ve sebeplerine de işaret etmiş, bunu varlığının delillerinden saymış ve sekinet, mevedet ve rahmet evliliğini ideal evlilik olarak ortaya koymuştur. Bu esaslar bir araya gelmeyip eşler kalben birbirinden soyuduğunda da zorla ve zoraki bir evliliği devam ettirmeyi doğru bulmayıp boşamayı da meşru kılmış ve bunun nasıl olması gerektiğinin yollarını göstermiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2022 |
Submission Date | August 25, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 40 |