Bu makale Türkiye Cumhuriyeti’nin son on yıldır kutuplara artan ilgisinin Antarktika özelinde yaşanan etik, ekolojik ve stratejik değişimle açıklamakta ve bu politikanın sorun ve fırsatlarının temellerini sürmektedir. Türkiye, kıtanın yönetişimini belirleyen Antarktika Antlaşma Sistemi’ne 1995’te imzacı olmuş, 2017’den bu yana ise bölgeye bilimsel seferler gerçekleştirmeye başlamış ve 2019’da kıtanın Horseshoe adasında geçici bir Türk Bilim Üssü kurmuş durumdadır. 2023’te ise bu üssün kalıcı bir üsse dönüştürülmesi planlanmaktadır. Bu durum aslen geri plandaki bilim insanlarının çok daha uzun bir süredir politika yapıcıların ilgi ve desteğini bu bölgelere çekme çabalarının bir sonucu olarak belirmiştir. Ancak mesafe açısından böylesine uzak iki alana yönelik ilgi bilimsel bir merakla beraber politik ve toplumsal soru işaretlerini de getirmektedir. Türkiye’ye uzaklığı 14.345,08 km olan Güney Kutbu’na yönelik sürdürülen bu ilgi, ülkeye bilimsel ve stratejik anlamda ne gibi katkılar sunabilir? Zira Dünya’nın en büyük beşinci kıtası olan Antarktika, yeryüzünün en soğuk, ıssız ve ücra kıtası olarak bilinmekle beraber, kıtadaki toprak talepleri ve maden rezervlerinin kullanımı 1959’da imzalanan Antarktik Antlaşma Sistemi ile dondurulmuş durumdadır. Diğer bir tabirle hiçbir ülkenin Antarktika’daki varlığı doğrudan bir faydaya dönüşememektedir. Makalenin ilk bölümü Antarktika’nın ekolojik önemi, değişimi ve etkilerini açıklamaktadır. İkinci bölüm stratejik açıdan bölgenin bir mücadele alanına dönüşmesini incelemektedir. Üçüncü bölümse kıtanın yönetişiminde rol oynayan ve Antarktika Antlaşma Sistemi’ndeki bilimsel, siyasi ve etik çıkmazlara ayrılmıştır. Son bölümde ise bu ekolojik, stratejik ve etik çıkmazların Türkiye’nin önündeki sorun ve fırsatlarına dair bir tartışma takip etmektedir
Antarktika Anlaşma Sistemi Antarktika Türkiye Etik Ekoloji Jeostrateji
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 24 Ocak 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 8 Sayı: 15 |
All rights reserved. International Journal of Afro-Eurasian Research (IJAR) is an International refereed journal and published biannually. Authors are responsible for the content and linguistic of their articles. Articles published here could not be used without referring to the Journal. The opinions in the articles published belong to the authors only and do not reflect those of International Journal of Afro-Eurasian Research.