Şiddet, antik çağlardan beri felsefenin konusu olmuştur. Bununla birlikte 20. ve 21. yüzyıllar şiddet kavramı üzerine müstakil eserlerin yayınlandığı dönemler olarak öne çıkmaktadır. Şiddet, birçok disiplinde olduğu gibi felsefede de uzun tartışmalara neden olmuştur. Bu tartışmalar İkinci Dünya Savaşı sonrasında, özellikle kıta felsefesinde yoğunluk kazanmıştır. Walter Benjamin, Hannah Arendt ve Giorgio Agamben gibi isimler akademik tartışmalarda daha çok bilinirken, Heinrich Popitz gibi düşünürler Almanca konuşulan dünya dışında nispeten daha az tanınmaktadır. Bunun nedenlerinden biri Popitz'in bir sosyolog olarak tanınması, diğeri ise yazma tarzıdır. Popitz, ailesinin tarihinde çok yaygın olan somut şiddet olaylarına çok fazla odaklanmak yerine, şiddet ve iktidar hakkında bazı antropolojik ilkeler belirlemeye çalışmaktadır. İkinci Dünya Savaşı sonrası döneminin bir akademisyeni olmasına ve Arendt ile aynı zaman diliminde yazmasına rağmen, eserlerine soğukkanlı bir hava hâkimdir. Tüm bu nedenlerle Popitz'in düşünce ve kavramlarının başka dillerde ve ülkelerde incelenmesi şiddet tartışmalarına katkı sağlayacaktır. Bu makalede Popitz'in şiddet kavramını nasıl tanımladığı açıklanmaya çalışılmıştır. Türkiye'deki şiddet tartışmalarına bir katkı sağlanması amaçlanmıştır.
Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur.
Çalışma, kamusal, özel, ticari nitelikte ya da kar amacı gütmeyen herhangi bir kurumdan destek alınmadan hazırlanmıştır.
Violence has been a subject of philosophy since ancient times. However, the 20th and 21st centuries have been the times when separate works on the concept of violence were published. Violence has caused long debates in philosophy as in many disciplines. While names such as Walter Benjamin, Hannah Arendt and Giorgio Agamben are better known in academic debates, thinkers such as Heinrich Popitz are relatively less well known outside the German-speaking world. One of the reasons for this is that Popitz is recognised as a sociologist and the other is his writing style. Popitz tries to identify some anthropological principles about violence and power, rather than focusing too much on concrete incidents of violence, which are very common in the history of his family. Although he is a scholar of the post-World War II period and writes in the same time period as Arendt, his works are dominated by a cold-blooded atmosphere. For all these reasons, the study of Popitz's thought and concepts in other languages and countries will contribute to the discussions on violence. In this article, it is tried to explain how Popitz defines the concept of violence. It is aimed to make a contribution to the discussions on violence in Turkey.
It is declared that scientific and ethical principles have been followed while carrying out and writing this study and that all the sources used have been properly cited.
This research received no specific grant from any funding agency in the public, commercial, or not-for-profit sectors.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyasal Teori ve Siyaset Felsefesi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 1 |
International Journal of Economics, Politics, Humanities & Social Sciences – IJEPHSS Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.