It is an undeniable fact that since their appearance on the historical stage Turks have been a patron of arts and artisans and cared for both arts and artisans as a state in every state they have founded. It is fairly obvious how they have crafted iron and iron products with a thorough aesthetical attention into art during their exit from Ergenekon the legendary land. It may be argued that the movement based religious rituals of the Shamans may have formed the basis of the Traditional Turkish Theatre. Our traditional theatrical plays such as; Karagöz, light comedy, theatrical village play, puppet play and public storytelling “Meddah” have become an irreplaceable entertainment and education tool for centuries.
Karagöz, which is essentially a shadow play performed
with stick controlled puppets of humans, animals and daily objects made of hide behind a white curtain and back light,
is named after the lead character in the play Karagöz. “The
play was brought to Anatolia in the 16th century following
the Egyptian campaign of Yavuz Sultan Selim” (And,1985) Light comedy a sample of folk theatre based on ottoman
eulogy is a performance where the actual performance
takes place among the audience. The performance includes music, dancing, impressions. The play differs from Karagöz
in nature because it is performed by live actors; however the terminology, sense of humor, characters and structure show significant resemblance to Karagöz. Light comedy oriented from similar plays performed in the 16th and 17th centuries however its introduction to the Turkish was done by the Jews. Light comedy became what it is as we know today in the 19th century by masters like Kavuklu Hamdi, Küçük İsmail and Abdürrezzak. (Konur, 2010) The roots of theatrical village play dates back as far as the history of mankind. It was formed
by the traditionalisation of the suburban life’s religious and official celebrations. Theatrical village plays are mainly based on common special occasions depending on the cultural structure. The performances’ main aim is to entertain and they include
40
drama and impressions.
The explicit function of theatrical village plays is public
entertainment however the implicit function is to gather the public around a common goal.
The fact that Karagöz and light comedy were adopted
by the Anatolian Turkish culture subsequently, however theatrical village plays can be observed in every culture universally whereas public story telling “Meddah” is one of the most significant fractions of the story creating, telling and impersonations of the Turkish culture. Meanwhile Meddah is the only theatrical drama amongst our theatricals. The origin of Meddah is based on story teller’s travelling from one settlement to another, visiting weddings and celebrations, telling the Dedem Korkut legends and also creating new stories and
poems regarding current events in the Ghuzz Turks’ culture. (Köprülü, 1969) Culture has the function of influencing
and being influenced by the land it inhabits and its natives
just like a living organism. Although Anatolian culture has demonstrated its existence and Marks in many fields, the most effective field of work has always been arts. In this sense it is possible to say that Turkish theatre has acquired its essence and form through five important influences such as “ancestry (Central Asian Culture), location (Anatolian Culture), religion (Islamic Culture), and westernization. (And, 2002).
The stories told by the Meddah include many various and important life lessons. Meddah stories which can be used
as an effective and efficient tool for educating the young are usually based on universal plots regarding the message that is desired to be conveyed. While notions like honesty, friendship, cooperation, the power of love are conveyed to the audience through the characters of the stories told negative notions
like grudge, hostility and jealousy are told through the evil characters in the stories. In this article we are going to discuss Turkish culture and a very important product of it the Meddah.
Türklerin tarih sahnesine çıkışlarından bugüne değin kurdukları her devlette sanatı ve sanatçıları önemsedikleri, devlet olarak sanatın ve sanatçının hamisi oldukları kesindir. Ergenekon’dan çıkışta demiri ve mamullerini ince bir estetik kaygıyla işleyerek sanata dönüştürdükleri aşikârdır. Şamanların hareket esaslı dini ritüellerinin Geleneksel Türk Tiyatrosunun da temellerini oluşturmuş olduğu düşünülebilir. Geleneksel seyirlik oyunlarımız olan; Karagöz, ortaoyunu, köy seyirlik oyunları, kukla ve meddah yüzyıllar boyunca Türk kültürünün vazgeçilmez eğlence ve eğitim aracı olmuştur.
Hayvan derisinden yapılan insan, hayvan ve eşya gibi figür gölgelerinin arkadan verilen ışıkla çubuklar yardımıyla beyaz perde üzerinde hareket ettirilmesi esasına dayanan bir gölge oyunu olan Karagöz adını oyunun başkişisinden almaktadır.
“Oyun Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferi sonrası 16. Yüzyılda Anadolu’ya getirilmiştir.” (And, 1985) Geleneksel halk tiyatrosu örneklerinden olan ortaoyunu “seyircinin ortasında oynanan, tuluata dayanan, müzik, dans, taklit gibi unsurlardan da yararlanmakla birlikte, canlı oyuncularla oynanması nedeniyle Karagöz’ den esasta farklılığı bulunmasına karşılık oyun dağarcığı, güldürme yöntemleri, kişiler ve yapı bakımından önemli benzerlikler bulunmaktadır. Ortaoyunu 16. ve 17. yüzyıllarda sergilenen benzer nitelikteki oyunlardan çıkmakla birlikte, Türklere tanıtılması Yahudiler tarafından olmuştur. 19. Yüzyılda bu gün bildiğimiz biçimini alarak Kavuklu Hamdi, Küçük İsmail, Abdürrezzak gibi ustalar eliyle geliştirilmiştir. (Konur, 2010) Köy seyirlik oyunlarının kökeni, insanlık tarihine kadar uzanmaktadır. Kırsalda yaşayanların kamusal yaşam içinde belirginleşen dini ve resmi kutlamalarını gelenek haline getirmesiyle oluşmuştur. Köy seyirlik oyunları kültürel yapıya bağlı olarak kamusal özel günlerde eğlenmek, hoşça vakit geçirmek amacıyla düzenlenen taklitli ve dramatik içerikli oyunlardır. Köy seyirlik oyunlarının açık işlevi kamusal eğlence olmakla birlikte örtük işlevi toplumu bir amaç çevresinde birleştirmesidir.
Karagöz ve ortaoyununun Anadolu Türk kültürüne sonradan eklemlenmiş olması, köy seyirlik oyunlarının ise evrensel anlamda her kültürde görülür olması yanında meddah,
Türk kültürünün hikâye üretme, anlatma ve canlandırma geleneğinin en önemli kesitlerinden biridir. Aynı zamanda meddah geleneksel seyirliklerimiz içinde tek dramatik seyirliktir. Meddah’ın temeli Oğuz Türkeri’nin kültüründe önemli bir yer tutan ozanların kopuzla obadan obaya yolculuk ederek düğünlerde, şölenlerde ve şenliklerde Dedem Korkut destanını söylemeleri ve yeni olaylar üzerine maniler, öyküler yaratmalarına dayanmaktadır. (Köprülü, 1969) Kültür, canlı bir organizma gibi yaşadığı yaşattığı toprak ve toplumlar üzerinden etkileme ve etkilenme fonksiyonlarına sahiptir. Anadolu kültürü varlığını ve izlerini birçok alanda göstermiş ve yaşatmış olsa da, en etkin çalışma sahası olarak sanat alanında etkisini göstermiştir. Bu bağlamda tarihsel gelişimi içinde Türk tiyatrosunun “soy (Orta Asya kültürü), yer (Anadolu kültürü), imparatorluk, din (İslam kültürü) ve batılılaşma” (And, 2002) olmak üzere beş önemli etkiyle özünü ve biçimi oluşturduğunu söylemek mümkündür.
Meddahların anlattıkları hikâyeler birbirinden değerli dersleri içerir. Çocukların eğitiminde de etkin ve etkili bir yöntem olarak kullanılan meddah hikayeleri, hikaye içinde dinleyicilere verilmek istenen genellikle evrensel anafikirler üzerine kurulmuştur. Doğruluk, dostluk, yardımlaşma, sevginin gücü, hikaye kahramanları üzerinden dinleyicilere aktarılırken; kin, düşmanlık, kıskançlık gibi duygular da yardımcı kötü karakterler üzerinden anlatılır. Bu yazımızda
Türk kültürünü ve onun çok değerli bir ürünü olan meddahı ele alacağız
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 20, 2016 |
Submission Date | May 5, 2016 |
Acceptance Date | January 22, 2020 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 1 Issue: 1 |
International Journal of Human and Art Studies İJHAR; Licensed under the Creative Commons Attribution 4.0 International License.
International Journal of Human and Art Studies IJHAR has been registered with the decision of the Turkish Patent and Trademark Office, numbered 71248886-2020/24446 / E.2020-OE-458377.